İnsanı son dakikaya kadar tavus tüyleriyle süsler; son dakikaya kadar kötülük değil, iyilik umarlar. Madalyonun öbür yanını hissetmezler bile. Ne pahasına olursa olsun, söylenmesi gereken sözleri önceden bir türlü ağızlarından kaçırmak istemezler. Bunu düşünmek bike ödlerini koparır. Tavus tüyleriyle süsledikleri adamın kendisi gelip de onları burunlarından yakalayıncaya kadar, gerçek karşısında iki avuçlarıyla yüzlerini örterler.