Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suçumuz İnsan Olmak

Oktay Akbal

Suçumuz İnsan Olmak Gönderileri

Suçumuz İnsan Olmak kitaplarını, Suçumuz İnsan Olmak sözleri ve alıntılarını, Suçumuz İnsan Olmak yazarlarını, Suçumuz İnsan Olmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Suçtu insanoğlu için güzel olan ne varsa. Hepsi sınırlıydı. Hareketler, istekler, düşler bile.
"Hiçbir şeyin önemi yoktu, istediği kadar rüzgârlar essin, fırtınalar kopsun, yıldırımlar düşsün. Boşunaydı. İnsanın hayatında bir an gelirdi ki, değerli bildiği ya da öyle diye beklediği bütün ölçüler yitip giderdi. İnsanoğlu bir başına kalakalırdı. Alışılmış düzenden, inançlardan, bağlardan kopmuş, uzaklaşmış... Hayatını yeniden kurar, yeniden bir kişilik edinmeye başlardı. "
Sayfa 53
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba; Yakın bir arkadaşım tarafından hediye edilen kitabı bitirdim sonunda. Yazarın okuduğum ilk kitabı sabırsızlıkla diğer kitaplarına başlamayı planlıyorum.Dili,akıcılığı,Ankara-İstanbul arası anlatılan o nostaljik anlatım tarzıyla baya ilgilimi çekti. İki evli insanın birbirine aşık olmasını ve hiçbir şeyin masum kalmayışını anlatıyor. Bana soracak olursanız hata yapmak üzereyseniz hayatınızdaki insan ders niteliğinde bir kitap derim Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar dilerim
Suçumuz İnsan Olmak
Suçumuz İnsan OlmakOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018473 okunma
Hayatın üzerinde fazla düşünmeye gelmezdi. Hele büyütmeye hiç…
Kim bilir belki ...
Olamaz mı bir defacık da olmayacak gibi kabul edilen şeyler? Gerçek denen şeyler bir defacık, bir defacık da düşlerden doğamaz mı?
Birçoğumuz gibi
Yaşayacaktı. Aşksız, inançsız, bağsız. Gününü geçirmek, karnını doyurmak, bir şey anlamamak, boş sözler etmek için yaşayacaktı. Mahkumdu yaşamaya…
Reklam
Bu,bir avunmaydı. Kişinin kendini aldatmasıydı sevmek…
Suçu sever olduk
Suçtu insanoğlu için güzel olan ne varsa. Hepsi sınırlıydı. Hareketler, istekler, düşler bile…
Hayatın hep güzel yönleri kalmalıydı kişinin belleğinde. Çirkinlikler, acılar, bayağılıklar atılıp unutulmalı. Yaşanmamış gibi olmalıydı! Ama unutulması gereken şeyler de o kadar çoktu ki!
Belki
Aşk; Bir insanın ötekini istemesi, ona hayran olması, onu arzulaması mıdır?
Reklam
Hep birtakım gerçeküstü gölgelerin ardından koştum. Elimi uzattım, gölgeleri tutamadım. Hepsi kayıp gittiler. Hayaller beni aldattı. Yolum çıkmazlarda dolaştı, ne yaptığımı bilmeden bir şeyler aradım, bir şeyler yaptım. Sonuç: 300 lira aylıklı küçük bir memur.
Yetinemedi”
Arzudan çirkinlikten uzak bir serüvendi bu. Ne kadar süreceği bilinmezdi. Sürdüğü kadarıyla yetinilmesi gereken bir mutluluktu…
Sahi öyle miydi?
Mutluluk nedir şimdi biliyordu Nuri. O, ışıl ışıl bir bakışı, anlamı derinlerde saklı bir gülümseyişti. Ilık bir sesti. Bir avucun hararetiydi. İnsanın içini serinleten bir ses titreşimi. Kişiyi alışılmış şeylerden sıyıran, ona yeni bir kişilik veren duyguydu. Mutluluk kısaca aşkın başka bir adıydı. Aşkın ta kendisiydi…
Sessizlik, yalnızlık ülkesinin kralıydı
1.151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.