Kitap beni oldukça sarstı , sanırım hem umutsuz ve umarsız kayıp bir aşkı hem de tarihi kurguyu barındırdığı için çok fazla etkilendiğimi söyleyebilirim. Bir gölün sularının çekilmesinin ardından iskelet parçalarının bulunmasıyla başlayan roman, bizleri Doğu Almanya’ya savaş sonrasına ve ardından da inanılması çok güç sürpriz olaylara götürerek şok edici bir finale sürüklüyor . Kitapta yok olmuş kayıp ilişkiler, ihanet, vurdumduymazlık, aldırmazlık, siyasi sistemler, ebeveynlik, kader, rastlantı, arkadaşlık, dostluk gibi insana dair pek çok kavram sorgulanıyor satır altlarında , yani basit bir polisiye kesinlikle değil . Tomas ile Ilona’nın talihsiz aşkına karşın Erlendur ile Valgerdur’un biraz geç gelen aşkı hepimize umut aşılıyor. Çok çok etkileyici ve sarsıcı bir kitap, sizlere de öneririm .