Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sümer Mitolojisi

Samuel Noah Kramer

Sümer Mitolojisi Gönderileri

Sümer Mitolojisi kitaplarını, Sümer Mitolojisi sözleri ve alıntılarını, Sümer Mitolojisi yazarlarını, Sümer Mitolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DÜZELTİLEN BASKIYA EKLENEN NOTLAR a. Sümer yapıtlarının yazıldığı kil tabletler için belirlenen IÖ 2000 tarihi, Mezopotamya kronolojisinde anahtar bir figür olan Ham- murabi'nin için IÖ yaklaşık 1750 kadar geri bir tarihe gittiğini gösteren son çalışmaların sonucu olarak, 250 yıl kadar indirilme- lidir.
Sayfa 204Kitabı okudu
Olağanüstü kuvvetli bütün fırtınalar, bir olup saldırdı, Tufan yeryüzünü kapladı, Yedi gün, yedi gece boyunca, Tufan ülkeyi kasıp kavurdu, Koca gemi azametli sulara çarpıp dururken, Işığını yere göğe saçan Utu çıktı. Ziusudra koca geminin bir penceresini açtı, Kral Ziusudra, Utu'nun önünde yerlere kapandı, Bir öküz kesti kral, bir koyun kesti. Burada yine büyük bir parça kırık; metnimiz yeniden oku- nur hale geldiğinde, Ziusudra'nın ölümsüzleştirilmesini be- timler: Kral Ziusudra Insanın ve ...nin adının koruyucusunu, Geçiş dağında, Dilmun dağında, güneşin doğduğu yere Onlar (An ve Enlil) yerleştirdiler. Şiiirin kalanı okunamamaktadır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
TUFAN Sami Babillilerin "Gılgamış Destanı"nın onbirinci tabletinin bulunması ve çözülmesinden bu yana yarım yüzyılı aşkın bir süredir, Ibrani yazıcıların anlattığı biçimiyle Kitab-ı Mu- kaddes'teki Tufan öyküsünün özgün olmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, Babil tufan mitinin kendisi de Sümer köken- lidir. Çünkü 1914 yılında Arno Poebel, Üniversite Müzesi'nin Nippur koleksiyonunda bulunan ve içeriğinin büyük bölümü tufan mitine ayrılmış altı sütunlu bir Sümer tabletinin üçüncü kısmını kapsayan altbölümünü özenle çevirmiş ve yayımla- 88 mıştır. Ne yazık ki bu parça tektir ve bugüne değin eşi bulu- namamıştır; ne Istanbul'da ne de Philadelphia'da kırık parçayı onarmaya yardımcı olacak hiçbir malzeme bulamadım."
Sayfa 173Kitabı okudu
Serpilen unu yemeyen, Sunulan şarabı içmeyen, Erkeğin kucağından karısını kaçıran, Emziren ananın göğüsünden çocuğunu kaçıran varlıklardı. Inanna ölüler diyarından çıktı; Inanna ölüler diyarından çıkınca, Ulağı Ninşubur ayaklarına kapandı, Yerin dibine girdi, çaputlara büründü. Cinler kutsal Inanna'ya şöyle dediler: "Ey Inanna kentinin önünde bekle, onu sana getireceğiz." Kutsal Inanna cinleri yanıtladı: "(O) benim güzel sözlü ulağım, Tuttuğu sözleri taşıyanım, Emirlerimi yerine getirmemezlik etmez, Buyruklarımı geciktirmez, Göğü feryatla doldurdu benim için, Kutsal toplantı yerini benim için inletir, Tanrıların evinde benim için koşuşturdu, Gözlerini indirdi benim için, ağzını çarpıttı benim için, ile büyük...ni eğdi benim için, Bir yoksul gibi tek giysisine büründü benim için, Enlil'in evi Ekur'a, Nanna'nın evi Ur'a, Enki'nin evi Eridu'ya (doğru yola çıktı), Beni hayata döndürdü." 171
Sayfa 171Kitabı okudu
O zaman Ereşkigal ..., Ölüler diyarının başkapıcısı Neti'ye şöyle dedi: "Gel, Neti, ölüler diyarının başkapıcısı, Sana diyeceğim emre kulak ver. Ölüler diyarının yedi kapısının sürgülerini kaldır Ölüler diyarının “yüzü” Ganzir kapısının kurallar (Inanna) girdiği zaman, Yerlere eğilsin ..."
Sayfa 165Kitabı okudu
Sümer kozmogonik görüşleri şöyle özetlenebilite 1. Başlangıçta ilksel deniz vardı; Sümerlerin bu denizi ezeli ve yaratılmamış olarak kabul etmiş olmaları mümkündür. 2. Ilksel deniz birleşik haldeki göğü ve yeri ortaya çıkardı. 3. Gök ile yer, katı öğeler olarak düşünülmüştü. Bununla birlikte, aralarında, ana niteliği genişlemek olan, onlardan çı- kan hava öğesi vardı. Böylece gök ile yer genişleyen hava öğesi tarafından ayrıldı. 4. Gök ile yerden daha hafif ve yoğunluğu çok daha az olan hava, Sümerlerce belki de havayla aynı maddeden olduğu düşünülen ayı meydana getirmekte başarılı oldu. Güneşin aydan doğduğu düşünülüyordu; yani, ayın havadan ortaya çı- kıp gelişmesi gibi o da aydan ortaya çıkıp gelişmiştir. 5. Gök ile yer birbirinden ayrıldıktan sonra, yeryüzünde bitki, hayvan ve insan yaşamı olanaklı hale geldi; yaşam hava, toprak ve su bileşiminin bir sonucu olarak düşünülmüş gibi görünmektedir; kuşkusuz güneş de buna dahildi. Yeryüzün- deki bitki ve hayvan yaşamının ortaya çıkışı ve üremeleri konusunda elimizdeki malzemeden bir şey çıkarmak ne yazık ki güçtür.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Gök ile yer dağından sonra, An (gök-tanrısı) Anunnaki'lerin (ardılları) doğumuna neden oldu, Aşnan (tahıl-tanrısı) adı henüz doğmadığından, henüz biçimlenmediğinden Uttu (bitki-tanrıçası) henüz biçimlenmediğinden, Uttu için hiçbir kutsal alan kurulmadığından, Hiç koyun yoktu, hiç kuzu inmemişti, Hıç keçi yoktu, hiç oğlak inmemişti, Koyun iki kuzusunu yavrulamıyordu, Keçi aç oğlağını yavrulamıyordu. Çunku bilge Aşnan'ın ve Lahar'ın (sığır-tanrısı) adını, Anunnakiler, buyük tanrılar, bilmiyordu, Otuz günlük... tohumu henuz yoktu, Kırk günlük ... tohumu henüz yoktu, Kuçuk tohumlar, dag tohumu, saf canlı yaratıkların tohumu henüz yoktu. Uttu henüz doğmadığından, (bitkilerin?) tacı henüz yetişmediğinden, efendi henüz doğmadığından, Ova tanrısı Sumugan henüz ortaya çıkmadığından, Insanoğlunun ilk yaratıldığı zaman gibi, Onlar (Anunnakiler) ekmek yemeyi bilmiyorlardı, Giysi giymeyi bilmiyorlardı, Koyunlar gibi ağızlarıyla ot yiyorlardı, Arklardan su içiyorlardı. O gunlerde, tanrıların yaratma odasında, Dulkug evlerinde, Lahar ve Aşnan biçimlendi; Lahar ve Aşnan'ın ürünlerini, Dulkug'un Anunnakileri yiyor, ama doymuyorlardı; Has ağıllarındaki sütü, ve iyi şeyleri, Dulkug'un Anunnakileri içiyor, ama doymuyorlardı; Has ağıllarındaki iyi şeylerin hatırına, İnsana sokuk verildi
Sayfa 139Kitabı okudu
(Ninmah) doğurganlığı olmayan bir kadın yaptı. Doğurganlığı olmayan bu kadını gören Enki, Onun yazgısını belirledi, "kadın evinde kalmasını yazgıladı. (Ninmah) erkeklik organından yoksun, kadınlık organından yoksun bir varlık yaptı. Erkeklik organından yoksun, kadınlık organından yoksun bu varlığı gören Enki, Onun yazgısını kralın önünde durmak olarak belirledi.
Sayfa 134Kitabı okudu
İçerikleri açıklanabilirse çok aydınlatıcı olacak birkaç kı- rık dizeden sonra şiir, Enki'nin, insanın yaratılışı onuruna tanrılara verdiği bir ziyafeti anlatır. Bu ziyafette Enki ve Nin- mah çok fazla şarap içer ve çakırkeyif olurlar. Bunun üzerine Ninmah denizin dibinden bir parça kil alır ve altı değişik tipte bireyi şekillendirir, Enki de onların yazgılarını belirler ve on- lara yiyecek ekmek verir. Yalnızca son iki tipin nitelikleri okunabilmekte; bunlardan biri kısır kadın ve diğeri cinsiyet- siz ya da hadım tiptir. Dizeler şöyle: (1)
Sayfa 133Kitabı okudu
Insanın yaratılışı konusunda bilinen en eski görüşler Ibra- nilerin ve Babillilerin görüşleridir; Birincisi Tekvin kitabında anlatılır, ikincisi Babillilerin “Yaratılış Destanı”nın bir parçasını oluşturur. Kitab-ı Mukaddes'teki öykülere göre ya da en azından bunun yorumlarından birine göre, insan, bütün hay- vanları yönetmesi amacıyla kilden biçimlenmiştir. Babil mi- tinde, insan, en baş belası tanrılardan birinin bu amaçla öldü- rülmesiyle onun kanından yapılmıştı; yaratılış nedeni temelde tanrılara hizmet etmesi ve ekmekleri için onların yerine çalış- masıydı. İbrani ve Babil yorumundan bin yıl önceye tarihle- nen Sümer şiirimize göre, Babil yorumunda olduğu gibi kil- den biçimlenen insanın yaratılış amacı, yine, tanrıların geçim- leri için emek harcamak zorundan kurtarmaktı.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Enlil... kentten ayrıldı, Nunamnir (Enlil'in adlarından) ... kentten ayrıldı. Enlil yürüdü, Ninlil peşinden gitti, Nunamnir yürüdü, genç kız peşinden gitti, Enlil kapının adamına şöyle dedi: "Ey kapının adamı, kilidin adamı, Ey sürgünün adamı, som kilidin adamı, Kraliçen Ninlil geliyor; Sana beni sorarsa, Nerede olduğumu söyleme." Ninlil kapının adamına yanaşıı: "Ey kapının adamı, kilidin adamı, Ey sürgünün adamı, som kilidin adamı, kralın, nereye gidiyor?
Güneşin batışı şöyle betimlenir: Başını anası Ningal (Ay tanrısı Nanna 'non eşi Ningal' de ay tanrısıdır) 'in göğsüne doğru uzatmış, gidiyor Utu( güneş tanrısı)
Şimdi Sümerlerin kozmogonik ya da evrenin yaratılışı gö- rüşlerini özetleyecek olursak, evrenin kökeninin açıklanmasının gelişimi aşağıdaki gibi ifade edilebilir: 1. Başlangıçta ilksel deniz vardı; kökeni veya doğuşu konu- sunda bir şey söylenmemektedir, Sümerler onu her zaman varmış gibi düşünmüş olabilirler. 2. Ilksel deniz gök ile yerin birliğinden oluşan kozmik dağı vücuda getirdi. 3. Tanrılar insan biçiminde kişileştirildiğinde, An (gök) eril, Ki (yer) dişildi. Onların birleşmelerinden hava-tanrısı Enlil doğdu. 4. Hava-tanrısı Enlil yerden göğü ayırdı ve babası An göğü ele geçirirken, Enlil annesi Ki'yi, yeri, ele geçirdi. Enlil ile an- nesi Ki'nin birleşmesi -tarihsel devirlerde Ninmah, "yüce kra- liçe"; Ninhursag, "(kozmik) dağın kraliçesi"; Nintu, "doğur- gan kraliçe" gibi çeşitli adlar verilen tanrıçayla özdeşleştirilmiş olabilir- evrenin düzenlenmesini, insanın yaratılışı ve uygarlığın kuruluşunu başlattı.
Gılgamış hizmetkarı Enkidu ölüler diyarından dönünce ona bir takım sorular soruyor... Soruların bir diğeri şöyledir: Gılgamış: "Ölü bedeni ovada kalmış (gömülmemiş) birini gördün mü?" Enkidu: "Gördüm." Gılgamış: "Ona nasıl davranıyorlardı?" Enkidu: "Gölgesi ölüler diyarında huzur bulmaz."
Bunun üzerine Gılgamış, ölüler diyarına inişinde başına gelecek tehlikeler konusunda onu uyarır – yeraltı dünyasının tabularını kısa ve öz bir biçimde anlatan muhteşem bir pasaj- dır bu. Gılgamış Enkidu'ya şöyle der: Eğer şimdi ölüler diyarına ineceksen, Diyecek bir çift sözüm var, dinle, Sana bir öğüt vereceğim, öğüdümü tut. Temiz giysiler giyme, Yoksa (ölü) kahramanlar düşman gibi üstüne gelirler Tastaki iyi yağdan sürünme, Yoksa kokusu onları sana çeker. Ölüler diyarında atış-sopasını fırlatma, Yoksa değneğin değdiği her şey etrafını sarar; Elinde asa tutma, Yoksa gölgeler dört bir yanını kuşatır. Ayağına sandalet giyme, Ölüler diyarında haykırma; Sevgili karını öpme, Sevgili oğlunu öpme, Iğrendiğin karına vurma, Iğrendiğin vurma, Yoksa ölüler diyarının "haykırışı” seni yakalar; (Haykırış) yatan kadın için, orada yatan kişi için, Orada yatan tanrı Ninazu'nun anası için, Kutsal gövdesini örten giysi olmayan, göğsünü saran örtü olmayan. Ama Enkidu efendisinin öğütlerine kulak asma mış'ın uyarılarının tam tersini yaptı. Böylece ölüler diyarınca tutsak alındı ve yeryüzüne çıkamadı
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.