Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sünnet-i Seniyye Risalesi

Bediüzzaman Said Nursî

Sünnet-i Seniyye Risalesi Sözleri ve Alıntıları

Sünnet-i Seniyye Risalesi sözleri ve alıntılarını, Sünnet-i Seniyye Risalesi kitap alıntılarını, Sünnet-i Seniyye Risalesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u îmânı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol var.
Eğer dua çok edildiği hâlde, beliyyeler def'olunmazsa, denilmeyecek ki: "Dua kabul olmadi." Belki denilecek ki: "Duanin vakti, kaza olmadi."
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
Cenâb-ı Hakk'ın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni hayatı bâki tevehhüm etmesiyle sabır kuvvetini mâzi ve müstakbele dağıtıp hâl-i hazırdaki musibete karşı sabrı kâfi gelmez, şekvâya başlar.
Üçüncü Lem'a
Allah için işleyiniz, Allah için görüşürünüz, Allah için çalışınız. "Lillâh, livechillâh, liechillâh" rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
Bırak ey biçare feryadı, belâdan kıl tevekkül. Zira feryad belâ-ender, hata-ender belâdır bil.
Reklam
Acaba Hâlık-ı Semâvat ve Arzdan başka hangi sebep var ki, en ince ve en gizli hâtırât-ı kalbimizi bilecek?
İkinci Lem'a
Hazreti Eyyûb (Aleyhisselam)'ın zâhirî yara hastalıklarının mukâbili bizim bâtınî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazreti Eyyûb'dan daha ziyâde yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalb ve ruhumuzda yaralar açar. Hazreti Eyyûb (Aleyhisselam)'ın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim mânevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münâcât-ı Eyyûbiye'ye, o hazretten bin defa daha ziyâde muhtacız.
Reklam
Kendine güvenen ve ebedî zanneden mağrur insan, zevâle mahkûmdur. Süratle gidiyor. Hâne-i insan olan dünya ise, zulümât-i ademe sukut eder. Emeller bekâsiz, elemler ruhta bakî kalir.
بٖى اَدَبْ مَحْرُومْ بَاشَدْ اَزْ لُطْفِ رَبْ Edepsiz kişi Allah'ın lütfundan mahrum olur.
Mâdem ufûl edenlerden ve zevâl bulanlardan ruh elini çekti. Kalb dahî mecazî mahbublardan vazgeçti.
مَالِكُ الْمُلْكِ يَتَصَرَّفُ فٖى مُلْكِهٖ كَيْفَ يَشَٓاءُ Mülkün sahibi, mülkünde nasıl dilerse öyle tasarruf eder.
Elbette, böyle bir insanın Mâbudu, Rabbi, melcei, halâskârı, maksudu öyle bir Zat olabilir ki, umum kâinat Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyârat dahi taht-ı emrindedir. Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri (a.s.) ‎لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ demeye muhtaçtır.
402 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.