Hem ben şahsımda bilmüşâhede ve zevken, belki bin tecrübatım var ki; mesâil-i şeriatla sünnet-i seniyye düsturları, emraz-ı rûhânîyede ve akliyede ve kalbiyede, hususan emraz-ı içtimâiyede gâyet nâfi birer devadır bildiğimi ve onların yerini başka felsefî ve hikmetli mes'eleler tutamadığını, bilmüşâhede kendim hissettiğimi ve başkalarına da bir derece risalelerde ihsas ettiğimi ilân ediyorum.