"Hilmi Efendi darbeyi yiyen göğsünde eski gücü, tepkiyi bulmadı; orada şimdi başka bir yürek vardı, pörsümüş bir yürek, bezgin bir gönül"
Kitabın kurgusu, düşüncelerinden dolayı sürgüne gönderilen Hilmi Bey'in sürgünde yaşadığı zorluklar ve bu zorlukların ruh haline yansıması üzerine kurulmuş.
Yazar, vatanından ayrı olan Hilmi Bey'in ordan oraya savruluşunu... aile özlemini... ailesinin yaşadığı sıkıntılara seyirci kalmasının verdirdiği acıyı, bu acının ruhunda bıraktığı derin izleri... yaşadığı kaygıları, korkuları, çaresizliği, duygulu bir dille okuyucuya aktarmış...
Dönemin sosyal ve siyasal yapısı, ahlaki çöküntüleri, çıkar ilişkileri, karakterlerin psikolojik analizleri etkileyicidir. Hele kitabın finaline söyleyecek bir şey bulamıyorum... okumak gerek diyorum...