Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İlkgençliğim boyunca birçok ülke gezmiş, onlarca şehirde dolanıp yüzlerce sokakta kaybolmuş ve binlerce kez izmarit ezmiştim asfaltlarında. Gittiğim ülkelerin saati kaçtı bilmezdim. Öğrenmek de istemezdim. Ah! Tatlı, güzel yalnızlığım benim! Bir gölge gibi tüm o yabancı seslerin ve yazıların arasında aylakça yürümek ve yürümek büyüleyiciydi. Sağır ve dilsiz ederdi beni şehirler. Ve bu özür garip bir şekilde özgürleştirirdi ruhumu. Bana kendi yabancılığımı unutturur, bambaşka bir yabancılık bahşederdi." Genç yazar ve arkadaşları, yıllar sonra ortak bir dostlarının cenazesinde yeniden bir araya gelir ve hep birlikte bir yola çıkarlar. Gece, Doğu'da sahip olamadığı "kadın" kimliğini ararken, Rüzgâr ise Batı'da kendisine yüklenen "erkek" kimliğinin zorunluluklarından kaçmaktadır. Yolları bir koyda kendilerini yersiz yurtsuz hisseden başka gençlerle kesişir ve bu komüne dâhil olurlar. Melankoli, eğlence, seks ve uyuşturucu ile geçen günlerin ardından ise dünyadaki en büyük göç dalgalarından biri başlar. Mültecilerin sırt çantalarıyla Avrupa'nın sınır kapılarına dayandığını gören genç yazar, bu yolculuğun izini sürmek üzere bir kaçağa dönüşür ve onlarla birlikte yola koyulur. Çünkü en iyi çıkış yolunun, tam da içinden geçmek olduğunu düşünmektedir... (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Aytuğ Akdoğan
Aytuğ Akdoğan
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: 2016Yayınevi: Epsilon Yayınları
ISBN: 9786051731766Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın mürekkebiyle değil,kanıyla yazdığı kitap!
Başlık oldukça iddialı oldu farkındayım. Bir tık daha ileri götürelim o zaman, yeni Von Goethe. Genç werther’in acıları yayınlandıktan sonra bir çok alman genci intihar etti. Bizim yeni Von Goethe ise intihar edecek olanları kurtaracak umut olacak. Yazarın kalemi gerçekten çok kuvvetli. Nasıl ki bizim toplumumuzda Oğuz Atay yaşarken değil ölümünden sonra değer verildi. Bu yazara da şu an değeri verilmiyor. Umarım yaşarken değer görür. Ve bolca eserler kazandırmaya devam eder. Kitabı okuyanlar bir daha eskisi gibi olamayacaklar. Nerede kurgu nerede gerçeklik var ayırt edilemiyor. Şimdi diyebilirsiniz ki roman bu. Evet roman melankolik bir roman ama jack London’nın mükemmel Martin Eden roman olarak piyasaya çıktı şimdi otobiyografik eser olarak kabul ediliyor. Yazar kendini Martin Eden olarak yazmıştır. Ve Oğuz Atay’ın tüm romanlarında kendide bir Tutunamayan olarak içindedir. Bu kitabı kimler okumalı: 1-Eğer hayat sana acımasız davrandı ve sende duygusal,hisli,düşünceli biriysen. 2-intihar etmeyi düşünüyor isen ve daha önce buna yeltendiysen 3-Arafta kalanlar Ve güçlü kalemi olan ,cesur bir yazar ile tanışmak isteyen,söylemek istediğiniz şeyleri toparlayarak cümleler haline getiren,çok uzun konuşamadığınızda kitaptan bir kaç alıntı yaparak kendini ifade eden herkes bu kitabı okumalı. Çünkü yazar bizler için bunu yapmış. “Söylemek istediklerim için,romanlar okuyor,sözler ezberliyorum.” Özdemir Asaf
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
Reklam
176 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Affetmek için ölümler mi gerekli ? Ya da tanık olunan ölümlerden sonra kendimize verdigimiz sözleri biz mi veririz vicdanımız mi ? Yine bir yolculuk her şeyin başladığı yerden ilk çıkılan kapıya doğru.Bu defa farklı dostluklarla devam edilmiş ters köşe olay ve sorgularla dolu olan sürgün okurken sorgulama için bolca satır arası bulacağınız bi eser okuyalım ve arınalım...
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Bazı havalar vardır,dışarda olman gerekir. Bazı anlar vardır,sigara yakman gerekir. Bazı masalar vardır,kadehleri devirmen gerekir. Bazı kitaplar vardir; Sigaranı ve kadehini alıp,dışarda okuman gerekir. Bu kitap öyle bir kitap. Iyi ki var bu kitap. Saygılarımla.
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sürgün
aytuğ akdoğan ile ilk YouTube tanıștım yer altından notlar diye bir serisi var sohbeti çok hoșuma gitti ondan sonra yazar oldugunu öğrendim sanirim 5. kitabi olan süegünü bugun bitirdim kitaba gelecek olursam kitaba ağır bir melankoli hakim ama nedense o melankoli beni içine çekti. kitap yazarın yakın arkadası olan Karemim hayatını kaybetmesi ile bașlıyor daha sonra yazar hicbir zaman kendini bir yere ait hissetmedigini söylüyör ve kendisi gibi sürgün olan evi yurdu olmayan mültecilerin arasına karıșıyor hem mültecilerin ne cektiklerini ve bir insanin kendi benligini kaybedip sürgün olmasından bahsediyor kitabın komusunun bu kadar basit olmasına bakmayın kitap çok derin anlamlar tașıyor ve bence en onemlisi okuyucuya çok farklı bir bakıș açısı sunuyor. incelememi kitaptan alıntı yaparak bitirmek istiyorum. yazarın dedigi Gibi "insanın sürgünü doğması ile bașlar"
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
Reklam
179 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Beni öldürmeyen acı,güçlendirir!
"Söylemek istediklerim için, romanlar okuyor, sözler ezberliyorum" Özdemir Asaf Aytuğ Akdoğan'ı youtube kanalı Babala TV'de yaptığı yer altından notlar adlı programı ile tanıdım. Anlattığı konular,kullandığı cümleler ve kitap tavsiyeleri ilgimi çekti. Maalesef ki her güzel şeyin son bulduğu gibi bu programda bu hafta son buldu. Giderken kendisi ise sohbet etmeye devam etmek isteyenler için kendi yazmış olduğu Sürgün adlı eserini tavsiye etti.Ve bugün alıp,elimden düşüremediğim bu eseri işte bu sayede almış oldum. İyi ki de aldım. Özdemir Asaf'ın da söylediği gibi söylemek istediğimiz şeyleri toplayarak cümleler haline getiren yazarları okumayı seviyorum. Uzun süredir içine sürgün hissettiğim şu günlerde bu kitap bana iyi geldi. Çünkü insan çoğu zaman yaşadığı zorluk ve sıkıntıların bir tek kendi başına geldiğini bir tek onun bu acıyı hissettiğini düşünür. Böyle durumlarda kendi ızdırabını yaşayan insanların var olduğunu bilmek insanı yalnızlıktan kurtararak bir nebze de olsa rahatlamasını sağlar. Bu eserde benim için öyle oldu. Eser Kerem Kamil Koç'un vefatı sebebi ile toplanan 3 arkadaşın bu üzüntüyü sırtlarına alarak herkesten uzaklaşıp çıktıkları yolculuğu anlatıyor. Her birinin ayrı yaşantıları ayrı unutmak istedikleri yaşanmışlıkları ile. Her biri birer sürgün insanı. Sizlerde eğer kendinizi yalnız ve sürgün hissediyor iseniz muhakkak okuyunuz. İstifadeli okumalar dilerim.
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
179 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sona geldik Aytuğ Akdoğan bu kitap içerik olarak diğerlerine göre daha dolu ve daha yerinde olmuş bence. Hikâyenin sürüklemesi belki de bu sefer yalnız olmayışından kaynaklıydı. Güllerin içinde yaşayarak gerçek bir yazar olunamayacağını bize değil de daha cok kendine kanıtlamış oldun. Biz seni kabullendik koylarda amaçsızca dolaşırken de mültecilerin arasında onlardan birisi gibi yer alırken de ama bir durak bulmak en azından durmayı denemek gerekiyormuş demek ki. Bir sonraki kitabın ne zaman çıkar bilmiyorum ama görüşeceğimizden şüphem yok ya bir kitap satırında ya da seni tanıdığım YouTube içeriğin Yeraltından Notlar yayınında.
Aytuğ Akdoğan
Aytuğ Akdoğan
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ruhsal olarak sürgünde olan bir insanın eve dönüş yolculuğuna çıkış hikayesini anlatan bir roman olmuş. Yazar kendi iç dünyasındaki savaşı anlatırken aslında hepimizin içindeki şiddeti değişken savaşları farketmemize yol açıyor. Kitap bir solukta okunabilmesine rağmen uzun süre düşündürecek sorular ve içsel yolculuklar içeriyor.
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
179 syf.
·
Puan vermedi
Bu təhlil kitabı oxuyub bitirmişlər üçün nəzərdə tutulub. Məncə, əsər boyunca iki sual verilir. Bəlkə də, cavab axtarılmır ha, ancaq bu suallar verilir: 1. İnsan günahkardırmı? 2. Cəmiyyət pisdir deyə yalnızlıq yaxşıdırmı? Və ya cəmiyyətin pis olması yalnızlığın yaxşı olduğuna dəlalət edirmi? Əsəri danışan personajın ümumi sərgüzəştinə baxdıqda birinci suala əslində bu sualın elə də mühüm sual olmadığı kimi cavab verilmiş saya bilərik: İnsan günahkar olursa olsun da, nə olsun? İnsan olmaq günahkar ola bilmək deyilmi ki elə? Əsərdəki dostluqlar haqda düşünəndə isə bu ayrı-ayrı fərdlərin cəmiyyətin, insanların ayrı-ayrı formalarda təzahür edən təzyiqlərindən qaçıb, cəmiyyətdən sürgün olub yalnızlaşdığı və əslində ortaq xüsusiyyətlərinin yalnız olmaları olduğu kimi bir fikir ağlıma gəldi. Yəni onları yalnızlıqlarından yalnızlıqları qurtardı. Nəticədə, bəli, cəmiyyət o qədər pisdir ki, tabe olmayan, itaət etməyən, üsyan eləyən, baş qaldıranlar ondan sürgün olmağa məhkumdur. Bu sürgünlə başa çıxmanın, cəmiyyətin günahlarına görə ondan intiqam almaq üçün özünü oda-alova atmamağın, özünü bu yalnızlıqda məhv etməməyin tək yolu isə ayrı-ayrı fərdlərin günahlarından keçmək, bağışlamaqdır. Elə əsəri danışan personaj özü də anasını bağışlayana kimi sürgündən qayıda bilmədi, deyilmi? Və əgər əsəri danışan personajın bütün sərgüzəştinin mahiyyətini bir cümlə ilə ifadə etməyə çalışsam, belə deyərdim: Küsüb getməli idi ki, barışıb qayıtsın.
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · Epsilon Yayınları · 2016334 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın Kendine Sürgün Olması
Sokak kitaplarını ayrı seviyorum çünkü hayatın kalbinin orası olduğunu düşünüyorum. Hayatın 25. saatinin görüleceği tek yer, kalabalıklar bir yerlere yetişme telaşı içerisindeyken arasından sıyrılıp bir kaldırımda onların o akan 24 saatini gözlemlemek. Bu kitap tamda o 25. saati sunuyor size. Yazar tanıdık bir sima, son zamanların popüler adamı
Sürgün
SürgünAytuğ Akdoğan · İkinci Adam Yayınları · 2018334 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.