“ Dünya’nın ipinin ucu kaçmış da tutmaya çalışır gibiyim,Ay’ı Güneş’te demleyip içine yıldız katasım var.”
Hasan bey ve Gülce Sultan’ın biricik evlatları Berçem ve Su.Çocukluklarından başlıyor kitabımız anlatmaya.İkizlerin 90’lı yıllarda yaşadıkları sevimli maceralar benimde nostalji yapmama vesile oldu.Zaman geçtikçe karakterleri oturan farklılık gösteren durumlar baş gösteriyor.Berçem;zarif,sert,kararlı Su ise naif,neşeli ve duygusal.Su,Genetik mühendisi Berçem ise Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümü mezunu olmuştur.Berçem aşk’a yelken açar Göktuğ ile evlenir.Su ise karşısına çıkan erkek arkadaşlaına ne kadar samimi davransada ilişkisi bir türlü yürümez:)Su,erkek arkadaşlarıyla yaşadığı duygusal bölümlerde yazarımız şiirlerle harmanlayarak biz okurların gönlünü mest etmiş bulunmakta.Berçem’in hayatı bir kaza sonrası çıkışı olmayan bir yola girer:(Şimdi buraya kadar yazdıklarımın hepsini UNUTUN:))Kitabın sonu tam bir ters köşe.Berçem’in iç dünyasına kulak verin.Yaşanmışlıklar ya da yaşanmış olmasını istediğiniz hayat.Zihin oynuna var mısınız?Aradığınız kitap evet bu.Yeniden doğuş,kendini tanıma,yaptığının farkına varma.Ne yazarsam yazayım anlamakta zorlanabilirsiniz.O zaman ne yapıyoruz kitabı okuyoruz canlar..
“ Renklerinde çocukluğum ve sen.
Ah be yüreğim!
Yine dizlerin kanıyor,sus!”