Mahkeme takım elbiseliler içindir.. Paran varsa, mahkemenin adaletini satın alabilirsin. Sokaklardaki adaletin bir fiyatı yoktur. Yargıç kürsüsünün tepesindeki kadının gözleri bağlıdır ama burada değildir. Burada o fahişe her şeyi görür.
Öncelikle kitapta anlatılanların gerçek hayatta yaşanmış olduğunu bilerek okumak gerçekten yürek parçalayıcıydı. Hepimiz cezaevlerindeki, yetimhanelerdeki yaşantıları, oradaki insanların başına neler gelebildiğini az çok biliriz ancak bunları direkt olarak okumak oldukça zordu. Kitaptaki ana karakterlerimiz dört küçük çocuk. Dördü de biraz hareketli ve ne yazık ki suça meyilli çocuklar. Ancak en son zararsız gibi gördükleri bir hırsızlık suçunun sonucunda asla yaşamak istemeyecekleri bir hayatın kapılarını aralamış oluyorlar. Hayatları boyunca atlamayacakları bir travmanın neticesinde hangi işi yaparlarsa yapsınlar, hangi hayata dahil olurlarsa olsunlar hep çocukluklarındaki o karanlık günlerin etkisiyle yaşıyorlar. Kitabın sonunda ise oldukça şaşırtıcı bir finalle karşılaşıyorsunuz. Üzülerek okuduğum ancak beğendiğim bir kitap oldu, seneler önce çekilmiş filmi de güzeldi, her ikisi de tavsiyemdir.
İnsanlar, okumanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorlardı. Seni okurken gördüklerinde, yapacak başka bir işin olmadığını düşünürler, tembel damgasını yapıştırıverirlerdi.
Lorenzo Carcaterra “Suskunlar”
“ Suskunlar” ya da “Kardeş Gibiydiler” adlı kitaplarını bulamadığını basımı olmadığından zor bulunduğunu benim de bir göz gezdirmemi isteyen Şapşiğimmmme buradan çok kalp onun sayesinde arayış içine girdim ve yine onun sayesinde kitabı okumuş oldum.
Kitabın dili son derece akıcı ve net olsada , hikayenin gerçek olması derinden etkiledi , dayanması çok zor okunması da hiç kolay değildi.
Kitapla Kalın
Hoşçakalın