Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suyu Arayan Adam

Şevket Süreyya Aydemir

En Eski Suyu Arayan Adam Sözleri ve Alıntıları

En Eski Suyu Arayan Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Suyu Arayan Adam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rus ruhu, bir aşırılıklar alemiydi. Rus ihtilali ise tarihin en büyük aşırılığıydı.
"Allah' ın bize verdiği en büyük nimet, sahip olduğumuz halde, sahip olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, birgün kendimizde bulmaktır."
Reklam
"Biz, birtakım adı belirsiz hayal dağları ardından doğacak başka türlü sabahlarının rüyasını görüyorduk."
Sayfa 57 - Remzi Kitabevi
"Bütün şu Arabistan'a biz, nasıl 'bizim' diyebilirdik ki, oralarda yüzyıllardan beri israf edilen kanımızdan başka bizim olan hiçbir şey yoktu."
Sayfa 58 - Remzi Kitabevi
Anadolu
"Ya Anadolu? Devletin bütün toprakları içinde belki tek temel olan, fakat bu devleti idare edenlerin hiç bilmedikleri, hiç benimsemedikleri bir yer varsa, o da Anadolu'ydu.
Sayfa 58 - Remzi Kitabevi
"Madem ki eski Osmanlı kalabalığını teşkil eden milletlerden her biri artık kendi benliğine dönüyordu. O halde bu milletler arasında Türk olan kütle için de bir milli ruh, bir milli benlik duygusu lazımdı. Bu bir kendine dönüş ve kendini buluş demekti."
Sayfa 60 - Remzi Kitabevi
Reklam
Halbuki bu imparatorlukta yaşayan diğer ırkların, diğer milletlerin hepsi kendilerini, kendi milletlerinin adıyla tanır ve öyle anarlardı. Benim okuduğum asker mektebine Yemen'den, Kürdistan'dan veya sarayla hısım akraba olan Çerkes köylerinden getirilen imtiyazlı çocuklar, hep milletleriyle öğünürlerdi. Bize yukardan bakarlardı. Fakat biz Türkler, kendimizi anlatmak için ırk hüviyetimizi hiçbir zaman dile getiremezdik. Irkımızı da bilmez, ya da inkar ederdik. Milletimizin adı geçmek lazım geldiği zaman kendimize sadece: -Osmanlı! der, geçerdik. Hatta dilimizin adı bile Türkçe değil, Osmanlıcaydı. Tarihimizin de Osmanlı tarihi olduğu gibi. Reddedilen, inkar edilen Türk adına kimsenin sahip çıkmaması için her tedbir alınmıştı. Umumi kanaate göre Türk kaba, görgüsüz ve kabiliyetsiz bir varlıktı.
Sayfa 60 - Remzi Kitabevi
"Yakın mazi artık kasvetli bir rüyaydı. Hakikat, yalnız istikbaldeydi. Ve aradığımız su, orada önümüzde parlıyordu."
Sayfa 64 - Remzi Kitabevi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.