En Beğenilen Suyu Arayan Adam kitaplarını, en beğenilen Suyu Arayan Adam sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Suyu Arayan Adam yazarlarını, en beğenilen Suyu Arayan Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yolumuzu biz mi tayin ederiz?
yoksa birtakım eller , çıktığımız yolculukta bizi kendi şartlarına ve kanunlarına göre , bu şartların çezildiği istikametlere doğru mu iterler?
bu , bütün çağlar boyunca insanoğlunun serüveninde bir problemdir ki , bu problemi ne bizden öncekiler çözebilmişlerdir , ne bizden sonrakiler çözebilecekler ..
&&
uyumak ve unutmak?
bazen uyku ve unutuş , ne kadar da kurtarıcıdır
önümüzde ise aşılacak daha nice yollar var ..
&&
kendine dön , kendine inan
ve yalnız kendinde olanı ara ..
Bizim dinimiz nedir ? Biz hangi dindeniz ?
Hep birden:
Elhamdü-l-illåh Müslümanız, diye cevap vereceklerini sanıyordum
Fakat öyle olmadı. Cevaplar karıştı.
Kimisi "Imamı âzam dinindeniz" dedi. Kimisi "Hazreti Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiçbir din tayin edemedi. Arada:
İslâmız, diyenler de çıktı ama;
Peygamberiniz kimdir? deyince, onlar da puslayı şaşırdılar.
Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı.
Hatta birisi: Peygamberimiz Enver Paşa'dır! dedi. İçlerinden peygamberin adını duymuş olan birkaçına da:
Peygamberimiz sağ mı? Ölü mü? deyince iş gene çatallaştı. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafını tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konuştuğunu, yahut bir tarafin daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydı ğı görülüyordu. Peygamberimiz sağdır diyenlere:
O halde peygamberimiz hangi şehirde oturur, diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. Onu Istanbul'da, Şam'da yahut Mekke'de yaşatanlar oldu. Hiçbir yer tayin edemeyenler daha çoktu. Peygamber ölmüştür diyenlere de:
Peygamberimiz ne kadar zaman evvel öldü? denildiği zaman bu sefer onlar şaşırdılar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu, vakit tayin edemiyordu. Dinimizin adı ve peygamberimiz bilinmeyince de, din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen hiç kimse çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi. Fakat ezan okumayı bilen yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Fakat onların da hiçbiri, namaz surelerini yanlışsız okuyamadı. Daha garibi, niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.
Rusya’nın tarihi hakikaten gariptir. Bu tarih, şerefli meydan muharebeleri, şanlı muzafferiyetler yerine, sonu gelmez yenilgiler, ikide bir çöküşler, parçalanışlarla doludur.