Cenâb-ı Hak senin ibâdetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil.
Fakat sen ibâdete muhtaçsın, mânen hastasın. İbâdet ise, mânevî yaralarına tiryaklar hükmünde olduğunu çok risalelerde isbat etmişiz. Acaba bir hasta, o hastalik hakkında, şefkatli bir hekimin ona nâfî ilaçları içirmek hususunda ettiği ısrara mukabil, hekime dese: "Senin ne ihtiyacın var, bana böyle israr ediyorsun?" Ne kadar manasız olduğunu anlarsın...