Karşılıksız aşk başlı başına bir şeydi, fakat böyle bir acıyla akla sığmayacak kadar uzun bir süre geçirmek... Bunu hayal edemiyordum. Hayal etmeyi bile düşünmek istemiyordum.
Lise zamanlarımda okuyup çok beğendiğim yıllar sonra tekrar başladığım bir seri Tanrıça. Son zamanlarda fark ettiğim bir şey var ki küçükken okuduğum kitapları yetişkinken okuduğumda beğenemiyorum genç veya yetişkin kurgu olması bunu değiştirmiyor. Kitabın başında da bu hissi yaşadım. Kate annesi ölmek üzere olduğundan Eden adlı bir kasabaya taşınan 18 yaşını yeni doldurmuş bir kızdır. Yaşadığı olaylar vesilesiyle kendini ölümlüler diyarında Henry’nin, diğer adıyla Hades, karısı ve kraliçesi olmak için sınavlara tabi tutulur. Başlarda yazarın çocuk eğlendirdiğini düşündüm. Gerçek dünyada bir anda önümüzde kendini ölümsüz bir tanrı diye tanıtan biri çıksa kimse hemen kabullenmez bence. Her şeyin bu kadar hızlı gelişmesi çok mantık dışı geldi ama devamında hatırladığım gibi kitap kendini okutturuyordu. Henry karakterini çok sevdim alıştığımız Hades tiplemesinden çok uzak. Kate ise sevmediğim bir karakter değil ama ayılıp bayıldığım bir karakter olmadı maalesef. Genel olarak mitoloji için okumak isteyenler pek beğenmeyebilir çünkü olaylar genel olarak Kate’in geçtiği sınavlarla alakalı. Yine de tadımlık rahatlatıcı bir kitaptı ağır olmayan soft ilerleyen kitap okumak isteyenlere öneririm.
TanrıçaAimee Carter · Ephesus Yayınları · 2012857 okunma