Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tao - Hal ve Sanat

Osho

Sayfa Sayısına Göre Tao - Hal ve Sanat Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tao - Hal ve Sanat sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tao - Hal ve Sanat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tao ustaları yalnızca "Yol" hakkında konuşur. Tao, yol demektir - hedef hakkında kesinlikle konuşmazlar. Onlar der ki: "Hedef kendi başının çaresine bakacaktır; hedefi dert etmene gerek yok."
Sayfa 6 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tao bireye saygı duyar, topluma değil. Tao eşsiz olana saygı duyar, kalabalığa değil. Tao özgürlüğe saygı duyar, riayete değil. Tao’nun geleneği yoktur. Tao bir isyandır ve mümkün olan en büyük isyandır.
Hayatını sadece özgün ve kendiliğinden bir şekilde yaşarsan bir Taoist olabilirsin; tek başına, bir birey olarak bilinmeyene gidecek cesaretin varsa, kimseye yaslanmadan, kimseyi takip etmeden, herhangi bir yere ulaşıp ulaşmayacağını yada kaybolup kalbolmayacağını bilmeden karanlık geceye yürürsen olabilirsin.
Yol'u biliyorsan, o zaman hedefi biliyorsundur, çünkü hedef Yol'un en sonunda değildir, hedef Yol üzerindedir - her anda ve her adımda oradadır. Yol bittiğinde hedefe ulaşmış olmazsın; her an, nerede olursan ol, Yol'daysan hedeftesindir. Yol'da olmak hedefte olmaktır. Bu yüzden Taoistler hedef hakkında konuşmazlar, moksha, nirvana, aydınlanma hakkında konuşmazlar - hayır, kesinlikle. Onların mesajı çok basittir: "Yol'u bulmak zorundasın."
Sayfa 8 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ustaların şu sözüyle işler biraz daha karmaşık bir hale gelir: "Yol'un haritası yoktur, Yol çizilmemiştir, Yol birini takip edip bulabileceğin bir şey değildir. Yol bir otoyol gibi değildir; Yol gökyüzünde uçan bir kuş gibidir - geride iz bırakmaz. Kuş uçmuştur, ama geriye takip edecek bir iz kalmaz. Yol izsiz yoldur. Hazır, erişilebilir değildir; bir anda üzerinde yürümeye karar veremezsin, onu bulmak zorundasın. Onu kendi bildiğin gibi bulmak zorundasın; başkalarının bildikleri yollar olmaz. Buddha yürüdü, Lao Tzu yürüdü, İsa yürüdü, ama onların yolları sana yardımcı olmayacaktır, çünkü sen İsa değilsin ve sen Lao Tzu değilsin ve sen Buddha değilsin. Sen sensin, eşsiz bir birey. Yalnızca yürüyerek, yalnızca hayatını yaşayarak Yol'u bulacaksın. Bu çok değerli bir şeydir."
Sayfa 8 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Tao birdir, ama meydana geldiği anda iki olmak zorundadır. Madde ve bilinç, erkek ve kadın, gündüz ve gece, hayat ve ölüm olmalıdır. Bu iki ilkeyi her yerde bulacaksın. Hayatın tamamı bu ilkeden ibarettir ve bu ilkenin ardında Bir saklıdır. Bu ikiliklere, zıt kutuplara dahil olmayı sürdürürsen dünyada kalırsın. Zekanı kullanırsan, biraz daha uyanık olur ve şeylerin derinliğine bakmaya başlarsan şaşıracaksın- zıtlıklar gerçekten zıtlıklar değil, tamamlayıcılardır. Ve onların ardında tek bir enerji vardır: Bu, Tao’dur.
Sayfa 10 - Butik yayıneviKitabı okudu
Yılan Adem’i doğrudan doğruya ikna edemez. Erkeği ikna etmenin doğrudan bir yolu yoktur; ona ulaşmak istersen kadın aracılığıyla ulaşmalısın.
Adem ve Havva sembolizmine girmek iyi olacaktır. Dünya Adem’le başlamaz Havva ile başlar. Adem “kırmızı toprak” anlamına gelir. Tanrı Adem’i kırmızı topraktan yarattı. Erkek fiziksel bedendir ve Tanrı Havva’yı erkeğin fiziksel bedeninden yarattı. Havva daha üstün bir şeydi. Önce erkek yaratılmak zorundaydı, sonra kadın. Bu sembolleri anlamak için, çamur yemediğini, ama elma yedigini düşün; elmalar daha yüksek düzlemdedir. Ağacın çamurdan yetiştiğini düşünürsek elmalar çamurdan gelir; o yüzden elma yalnızca toprağın dönüşmüş halidir. Elmayı yiyip sindirebilirsin, ama toprağı yemeye çalışırsan ölürsün.
Sayfa 12 - Butik yayıneviKitabı okudu
Reklam
Zihnin hazır olmadıkça bedenin hiçbir şey yapmaya ikna edilemez.
Sayfa 14 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Adem toprak demektir, Havva ise kalp. Erkek bedendir; kadın zihindir. Her şey zihin aracılığıyla olur. Bir şey yapacaksan önce buna zihnin ikna olmalıdır. Her şey önce bir fikir olarak olur, sonra meydana gelebilir. Zihnin hazır olmadıkça bedenin hiçbir şey yapmaya ikna edilemez. Bedenine bir hastalık bile girse zihinden girer. Olan her şey, zihin aracılığıyla olur. Kadın içselin ilkesidir; kesinlikle içtekinin değil, ama içselin. O ortadadır. En içtekine ruh denir, en dıştakine beden. Ve ikisinin ortasında psişe, zihin vardır. Yalnızca zihin ikna edilebileceği, razı edilebileceği, baştan çıkarılabileceki için yılan Havva’yı ikna etti. Sonra zihin bedeni kolaylıkla ikna etti. Zihninde bir düşünce olduğu anda, o düşünce gerçekliğe dönüştürülmek zorundadır.
Sayfa 15 - Butik yayıneviKitabı okudu
Düşünceler yılanla temsil edilir, çünkü düşüncenin yolları yılandır. Kendi düşüncelerine dikkat ettiğinde anlayacaksın. Onlar tıpkı yılanlar gibi bacaksız yürürler; içinde kıvranırlar. Kurnaz zeki ve aldatıcıdırlar; yılan gibi. Bilinçaltının karanlık kuytularında saklanırlar ve ne zaman bir fırsatını bulsalar sana gizlice yaklaşırlar. Gece, gece
Sayfa 16 - Butik yayıneviKitabı okudu
“Basit bir şeyi bile kendin için karmaşıklaştırır ve zorlaştırırsın. Bu bir savunma ölçüsüdür.”
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.