Etnik Yapısından Ermeni Meselesine Türkiye

Tarih Gelecektir

Yusuf Halaçoğlu

Tarih Gelecektir Gönderileri

Tarih Gelecektir kitaplarını, Tarih Gelecektir sözleri ve alıntılarını, Tarih Gelecektir yazarlarını, Tarih Gelecektir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Araştırmalarımızda Kürt diye bildiğimiz insanların aslında yapısal olarak Türkmen asıllı olduğunu, Kürt Alevi olarak bilinen vatandaşların ise Ermeni kökenli olduğunu gördük.
Hrant Dink ya da Orhan Pamuk’a destek verenler bizim konuşmamıza engel çıkarılmasına ses çıkarmıyor. O tarihte meydana gelen olayların iyice araştırılmamasına rağmen, daha terim olarak bile olmayan soykırımı kelimesiyle tanımlamamazın istenmesi, o dönemde yaşayanların şartlarını bilmeden o insanların canavar ruhlu olduğunu kabule zorlanmamız ne kadar insanîdir; bunu kabul hakkımız ne kadar vardır? Bugünkü nesillere, hiçbir mahkeme hükmü olmadığı halde, atalarının böyle bir cinayeti işlediklerini kabule zorlamamız ne kadar doğrudur? Hele hele araştırmayacaksak ve sadece birilerinin duygularıyla hareket edeceksek tarih bilimi neden vardır; yargılamayacaksak hukuk dediğimiz olgu, insan hakları, demokrasi niçin olmazsa olmazlardan sayılmaktadır? Böyle bir ortamda, bunlar olmadan soykırımı kabul etmemiz nasıl istenir? Asla kabul etmeyiz, mümkün değil.
Reklam
Belgeleri ... incelemeden birisinden duyduğunuz acıklı sözlerle tarih yazamazsınız.
Osmanlı Devleti bir imparatorluk. Üniter yapıya sahip değil. 19. yüzyıla kadar böyle bir problem yoktur. 1863’ten itibaren misyonerlik çalışmaları eğitim kurumları açmaya yönelmiştir. İlk açılan Robert Kolej’dir. Bu, etnik grupları faaliyete geçirme örneğidir. Robert Kolej’in 1868’de verdiği ilk mezunlar Bulgar isyanının elebaşlarıdır. Bunu Anadolu’ya yayılan Amerikan okullarıyla değerlendirirseniz etnisite probleminin nasıl çıkarıldığını görmüş olursunuz…
Türk İstiklâl Savaşı’nda işgal kuvvetleriyle Osmanlı topraklarına geri dönen Ermeniler -işgal kuvvetlerinin Ermeni haklarını ve mallarını korumak düşüncesi bulunmamakla beraberne gariptir ki, mallarını fazlasıyla elde etmelerine rağmen, çocuk-kadın ihtiyar demeksizin binlerce Müslümanı katletmişlerdir. Ne garip tecelli! Bu hareket onlara 31 Aralık 1918 tarihinde çıkarılan geri dönüş kararnamesiyle sahip oldukları topraklarını ve mülklerini kaybettirmiş, yardım ettikleri işgal kuvvetleriyle birlikte terk-i vatan etmelerine sebep olmuştur.
Çok suçlanan İttihat ve Terakki yöneticileri ise Malta’da İngilizlerce tutsak edilip, her türlü imkân ellerindeyken (Osmanlı arşivleri dahil), muhakeme edilmek için, suçlanacak delillerin bulunmaması sebebiyle serbest kalmışlardır (Bilal Şimşir, Malta Sürgünleri, Ankara 1985). Buna rağmen, ne yazıktır ki, İttihat ve Terakki’nin ileri gelenleri, Anadolu’daki alışkanlıklarını devam ettiren bir kısım Ermeni militanı tarafından öldürülmüştür.
147 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.