Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihi Yaşarken Yakalamak

Hasan Cemal

Tarihi Yaşarken Yakalamak Gönderileri

Tarihi Yaşarken Yakalamak kitaplarını, Tarihi Yaşarken Yakalamak sözleri ve alıntılarını, Tarihi Yaşarken Yakalamak yazarlarını, Tarihi Yaşarken Yakalamak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihten ders çıkarmak, ders almak vardır; bir şeyi ille de yaşayarak öğrenmek herhalde gerekmiyor.
Fakat mademki Türkiye Avrupa Konseyinin bir üyesidir, Avrupa topluluğu ile bütünleşmeyi bir resmi hedef olarak benimsemiştir, o zaman demokrasinin asgari gereklerine uymayı da taahhüt etmiş demektir...
Reklam
Fabrika, yol, baraj ile Ortaçağ kafası bir arada olursa (ki, pekala bir arada olabiliyor), o ülke çağdaşlaşmış olur mu? Böyle bir çağdaşlaşma, köksüz, eğreti, geleceği olmayan, hatta dengesiz ve hastalıklı bir çağdaşlaşmadır...
Ne ailede yetiştirilme tarzımız, ne de okullarda eğitilmemiz birbirinden farklıdır. Hep büyük söyler, küçüğe de dinleyip itaat etmek düşer.Böylelikle genellikle tek, değişmez, tartışılmaz doğrular egemen olur yaşantımıza. Serbestçe düşünüp tartışmayı, birbirimizin görüşlerini hoşgörü ile dinleyebilmeyi, çok acıdır, ama pek öğrenemeyiz. Sonuç, tek boyutlu, katı hoşgörüden yoksun kafa yapılarının oluşumudur. Sonuç, demokrasinin bir hayat tarzı olarak ülkemizde bir türlü yerleşemeyişidir.
İlk insan ateşi bulduğu zaman çok sevindi;dünyada bir dönüm noktası vurgulanmıştı. Ne var ki ateş, her buluş gibi tarih içinde iyiye de, kötüye de hizmet ediyordu. Ortaçağ da inançlarından ötürü insanlar yakıldı, daha sonraki yüzyıllarda da kitaplar...
Reklam
Düşünmek, gün geçtikçe yok ediliyor; düşünmeyip yalnızca imajlarla yetinmek, Kültürel kirlenme değil mi
Peki ama, siyasetin kapsamı bu kadar daraltılarak, siyasal katılım bu denli sınırlandırılarak bu kadar çok <siyaset yasağı> ile demokrasi nasıl olacaktır. Demokrasinin özünü oluşturan uzlaşmalar nasıl sağlanabilecektir,söyler misiniz lütfen.
Bütün bu yasalarla ve yasaklarla dünyayı kendimize güldürüyoruz, ne yazık!
«Sansürle mücadelenin birinci koşulu ayakta kalmaktır, çıkmaya devam etmektir. Yoksa kapatırlar, biter gider.» Ve devam etti: «Sansür yasalarını nereye kadar, nasıl zorlarım? Yönettiğim gazetede her gün kaç defa editörlerimle bu soru üzerinde kafa yoruyorum. Çünkü benim ülkemde okura biraz daha fazla haber ulaştırabilmenin başka yolu yok. Sansürü delip onu geriletmenin yöntemlerini bulmalıyız. Ümitsizliğe kapılmayalım. Aslında sansür silahı, bizleri değil, onu kullananları vuruyor, onları aşağılıyor.»
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.