Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihçiliğimizde Usul ve Ahlak Meseleleri

Tarihin Kara Kitabı

Ali Birinci

Tarihin Kara Kitabı Hakkında

Tarihin Kara Kitabı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Her mesleğin veya her işin bir ahlâkî tarafı bulunmaktadır.Buna manevî tarafı veya ruhî tarafı demek de mümkündür.Bu ,bir meslekteki kişinin işini yaparken uyması gereken kaideler bütünü olarak da anlaşılabilir.Esasen her işin değeri ancak ahlâkî değeri kadardır.Bir araştırmanın ilmî değeri hiçbir zaman ahlâkî değerinden daha fazla olamaz.Bu itibarla her mesleğin icrasında bu ahlâkî kaidelerin gereğini yerine getirmek kişinin mesleğine ve meslektaşlarına karşı ilk borcudur ve hiçbir zaman bir lütuf sayılamaz. Bütün bu hususlar bir tarihçi için de geçerlidir ve hiçbir tarihçi bu ahlâkî mükellefiyetlerden kendisini muaf ve imtiyazlı sayamaz ve saymamalıdır.Ancak hemen ifade etmek gerekir,ki uzun vâdede ilim hayatının ahlâkî seviyesi de cemiyetin umumî seviyesinden farklı olamaz.Yâni bu meselede de "Turhallı,hep bir hallı" sözünün hükmü yürümektedir.Çünkü en geniş mânâsıyla ahlâksızlık da teşkilâtlanmış bir takım oyunu veya "organize"bir suçtur.Bu hususta ilim ya bir ahlâkî önderlik vazifesi yapar veya ahlâksızlığa tâbi olur ve "baktın zamane uymadı sen uy zamaneye"diyen eyyamcı tavrın takipçisi olarak ahlâksızlar kervanına katılır ve diğer taraftan da ahlâk temsilciliği vazifesinde de ,etrafı iğfâl ederek, berdevam olur.Son zamanlarda ilim hayatındaki ahlâksızlık da umumî ahlâk seviyesiyle beraber hızla düşmekte ve haram-helâl mefhumları ilim hayatında da artık neredeyse,can çekişmektedir.Artık hak,her ne şekilde olursa olsun ele geçirilendir,hak edilen bir şey değildir."Çok söz yalansız olmaz,çok mal haramsız olmaz" sözü artık hayatla kişinin arasından çıktığı için Türk cemiyeti iktisâdî zenginleşme yolunda daha hızlı adımlar atmaya başlamış ve kazanç hırsının dizginleri artık elden kaçmıştır."Âr yılı değil,kâr yılı" veya "Yıl uğursuzundur"," Âr eden kâr etmez" gibi ayıplamalar artık bir medih hâline gelmiş bulunmaktadır.Bu yirminci asırda Türk cemiyetinin geçirdiği en büyük tahavvüldür(değişim ve dönüşüm).Bu tahavvülün ilim hayatına ve bilhassa tarihçiliğe yansıması da çok dikkate değer bir mahiyet arz etmektedir.Bu meselede sadece bazı örnekler verilmeye çalışılacaktır.
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 6 dk.Sayfa Sayısı: 392Basım Tarihi: Şubat 2014Yayınevi: Hitapevi
ISBN: 9786054868025Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 50.0
Erkek% 50.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ali Birinci
Ali BirinciYazar · 14 kitap
İlk mektebin ilk üç senesini köyünde, son iki senesini Hendek'te okudu. Cumhuriyet İlkokulunu (1960), Hendek Orta Okulunu (1963), Ankara Polis Kolejini(1966) bitirdi. Polis Enstitüsü 1. sınıfından ayrılarak girdiği A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat ve Maliye Bölümünden mezun oldu (1973), Emniyet Genel Müdürlüğünde (1973 -  1976), Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi (Sivas) Tarih Bölümünde çalıştı (1976 -  1988) . 30 Haziran 1988'de Polis Akademisinde vazifeye başladı. Türk Siyasi Tarihi ve İnkılâp Tarihi dersleri veriyor. 18 Haziran1986' da, Hürriyet ve İtilâf Fırkası başlıklı doktorasını verdi. 1993' de doçent, 2000' de Yakınçağ Tarihi profesörü oldu.3 Ekim 1989- 25 Eylül 1990 arasında Fransa’da Paris’te meslekî çalışmalar yaptı. Atatürk Araştırma Kurumu üyeliğinde ( 1995- 2001) bulundu. 25 Eylül 2002-28 Temmuz 2004 devresinde Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde ders verdi ve Üniversitenin dergisi Sosyal Bilimler’i  dokuz sayı çıkardı ve bu arada  Kırgızca ve Rusça kurslarına devam etti. 1 Ağustos 2008 tarihinde Türk Tarih Kurumu başkanlığına getirildi ve 4 Ağustos 2008 tarihinde fiilen bu vazifesine başladı.  Ali Birinci yazı hayatı 1968 senesinde şiirle başladı ve ilk şiiri o zaman Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bulunan öğrenci derneklerinden Hür Düşünce Kulübü ‘nün yayın organı Millî Düşünce dergisinde ( Ocak 1968) çıktı. Daha sonraFikir ve Sanatta Hareket dergisinde ilk denemeleri ve diğer şiirleri basıldı. Doktora tezini verdikten ( 18 Haziran 1986) sonra bilhassa Tarih ve Toplum, Dergâh, Yeni Türkiye, Polemik, Türk Yurdu ve Kebikeç ile Müteferrikadergilerinde yakın devrin siyasî hayatı, tarihî şahsiyetleri ve yazarları hakkında yazılar yazdı. Bu yazılarının 1999 senesi sonuna kadar neşredilmiş  olanları Dergâh yayınları tarafından üç cilt hâlinde basıldı. 2000 senesinden sonra yazdığı yazılardan tercüme-i hâl olanları da  2010 senesinde yine aynı yayınevi tarafından basılmıştır. Tarihin Hududunda ismini taşıyan bir kitabı da baskıya hazırlanmaktadır. Bu arada başka yazarların eserlerinden yirmi kadarını baskıya hazırladı.