Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğru Beslenmenin Başucu Kitabı

Taş Devri Diyeti

Ahmet Aydın (Tıp Doktoru)

Taş Devri Diyeti Sözleri ve Alıntıları

Taş Devri Diyeti sözleri ve alıntılarını, Taş Devri Diyeti kitap alıntılarını, Taş Devri Diyeti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Su sağlıklı yaşamak için zorunlu gıdaların başında geliyor. Ye­mek yemeden haftalarca yaşayabiliyoruz ama su içmeden birkaç günden faz­la yaşamamız mümkün değil! Yetişkin bir erkeğin vücut ağırlığının %60'ı su. Evet inanılır gibi değil ama katı görünmelerine karşın insanların yarısından fazlası su. Çocuklar ise daha sulu; onların vücutlarının %65-80'i su; yaş ne ka­dar küçükse su oranı da o kadar yükseliyor. İnsanlar vücut suyunun %10'unu kaybettiklerinde yaşamları tehlikeye giriyor, %20'sini kaybettiklerinde ise ölüm kaçınılmaz oluyor.
1500'lerin ortalarına doğru Kanuni Sultan Süleyman müzmin ba­ğırsak enfeksiyonuna yakalanan dostu Fransa Kralı I. François'ya bir yoğurt­çu göndererek tedavi ettirmiş
Reklam
Sakatat (böbrek, yürek, kokoreç, işkembe, uykuluk) kırmızı etten daha ya­rarlıdır. Fakat hastalıklı olmamasına dikkat edilmeli.
Benim de dahil olduğum bir grup bilim adamı rafine tahıl (beyaz un) ve şe­kerin insan sağlığının en büyük düşmanı olduğunu öne sürüyor. Tabii bunun çeşitli nedenleri var. Rafınasyon işlemleri sırasında buğdayın lif, vitaminler ve mineraller açısından en zengin olan tohum özü ve kepeği ayrıştırılmakta; sa­dece endosperm (nişastalı kısım) kullanılmakta.
Ayrıca insan vücudu, sindirim sistemi, bir kanarya gibi tahıl tüketmeye el­verişli bir yapıda değil. Çünkü kanaryalar milyonlarca yıldır tahıl tüketiyorlar ve genetik yapıları buna göre evrimleşmiş. Halbuki evrimde 10 bin yıl nerdeyse hiçbir şey ifade etmez. Bu kısa süre içinde 30 bin genin ancak birkaç tanesi yeni duruma adapte olabilir. İnsan DNA ' sının binde bir oranında değişebilmesi için 100 bin yıl kadar bir süre geçmesi gerektiğini söyleyen bilim adamlarına göre bu­ günün insanının, 50 bin yıl önceki insandan fizyolojik olarak pek bir farkı yok.
Eğer illa ki meyve suyu içmek istiyorsanız, kendi meyve suyunuzu, kim­ yasal böcek-tarım ilacı kullanılmamış, geleneksel tarım yöntemleriyle veya organik olarak üretilmiş meyvelerden, kendiniz sıkın ve bekletmeden tüketin.
Reklam
Türkiye'de 1970'li yılların başında kişi başına 0,4litre meyve suyu tüketi­lirken, 2000 yılında bu rakam 4,4litreye, 2005 yılında 7,1 litreye, 2006 yılında 8,07 litreye, 2007 yılında 11 litreye ulaşmıştır. Günümüzde 15 litreye yaklaşmış vaziyette.
Gazlı içeceklerin sebep olduğu bir diğer problem ise çay, kahve ve alkol gibi idrarı arttırmaları, su kaybı yapmaları. Fakat insanın dil ve dudakları ıslandığı için susuz kaldığını anlamıyor. Susamış kişiler şeker içeren bu içecekleri içti­ğinde şekerin sindirimi için kan mideye hücum eder. Kanın yerinin değişmesi vücudun diğer organlarında kan hacmini düşürür. Bu da kramplara veya ısı nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlıklara neden olur. Gizli susuzluğun baş ağrısı, astım, alerji, böbrek taşı, kalp hastalığı ve depresyon gibi çok sayıda sağlık so­rununa yol açtığını da söyleyebiliriz.
30-40 yıldır çay şekeri yerine mısır şurubunun kul­lanılması şişmanlığın ve şişmanlıkla ilgili hastalıkların bir salgın haline dönüş­mesini kolaylaştırdı.
Tüm şekerler arasında en hızlı yağa dönüşen ise früktoz. Fazla früktoz tüketiminin hayvan modellerinde diyabet, hipertrigliseridemi, koroner kalp hastalığı, karaciğer yağlanması ve hipertansiyona yol açtığı gösterilmiş.
Reklam
17. yüzyıl başlarında Almanlar şeker pancarından şeker üretile­bileceğini fark ettikten sonra Avrupa ' da şeker tüketimi artmaya başlamış. 19. yüzyıl başlarında Endüstri Devrimi ile birlikte daha çok ve daha çabuk para kazanmak amacı ile fabrikasyon şeker üretimine geçilmiş. Daha önce sade­ce şeker kamışından elde edilen ve ancak zenginlerin sofrasında olan şeker, böylece gelir düzeyi çok yüksek olmayanların da kolay satın alabileceği bir ürün haline gelmiş ve şeker tüketimi çılgıncasına artmaya başlamış.
En az 5 milyon yıl olduğu tahmin edilen insan ve insansıların tarihinde şeker oldukça yeni. İnsanlar eski çağlarda ancak nadiren buldukları baldan ve yazın yedikleri meyvelerden biraz şeker alabiliyorlarmış. Zaten tarım öncesi çağlardaki yabani meyvelerin şekeri günümüzdekilerle kıyaslanmayacak ka­ dar daha azmış. Yaklaşık 1O bin yıl kadar önce Tarım Devrimi başladı. İnsanlar yabani meyveleri de ehlileştirdiler ve bu meyveler daha tatlı oldu. İnsanlar asırlar boyunca, hurma, üzüm, elma ve armut gibi yoğun şekerli meyvelerin suyunu sıkarak "şeker" niyetine kullandılar. Zaman içinde bu meyvelerin sula­rını kaynatıp, pekmez yapmayı da öğrendiler.
Geri135
538 öğeden 526 ile 538 arasındakiler gösteriliyor.