Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğru Beslenmenin Başucu Kitabı

Taş Devri Diyeti

Ahmet Aydın (Tıp Doktoru)

Taş Devri Diyeti Gönderileri

Taş Devri Diyeti kitaplarını, Taş Devri Diyeti sözleri ve alıntılarını, Taş Devri Diyeti yazarlarını, Taş Devri Diyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyadaki tuz üretiminin %93-94'ü direkt olarak en­düstriye gidiyor. Tuzsuz ne plastik, soda, yumuşatıcılar, deterjanlar, cilalar, ne de yağlar üretilebiliyor. Kimyasal ayrıştırma işlemleri için ise sadece NaCl ge­rekli. Çünkü doğal tuz kristalinin içerdiği diğer elementlerin tümü üretimde sıkıntılara sebep oluyor
Tuz eksikliği iştahsızlık, konsantrasyon azlığı, dikkat eksikliği, yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozuklukları, tükenmişlik hissi, ağız tadının bozulması ve su­suzluk hissi gibi belirtilere de yol açıyor. Birçok insanda bu belirtiler olabiliyor, ama bunlar nadiren tuz eksikliğine bağlanıyor.
Reklam
Bir araştırmada tuzu kısıtlanan farelerin daha önceleri zevk aldıkları faaliyetleri yapmadıkları saptanmış. Biliyorsunuz hayattan zevk almamak depresyonun en önemli özel­liği. Yani tuzun depresyonu önleyici bir özelliği var. Belki de bu yüzden bazı insanlar tuza çok düşkünler.
Az tuz almak kemik kırıklarını ve kemik erimesini de artırıyor. Mesela bir araştırmada 364 kırıklı yaşlı hastanın (65 yaş üzeri) ve aynı sayıda kırıksız hasta­nın serum soydum seviyelerine bakılmış (5). Kırıksızların %4.l'inde kan soydum değerleri düşük bulunurken kırıklılarda bu oran iki kattan daha fazla imiş (%9.1).
Şimdi söylediklerime çok şaşacaksınız. Bir araştırmada tuz kısıtlaması ya­pılan hipertansiyonlu hastaların, yapılmayanlara oranla daha fazla enfarktüs geçirdikleri gösterilmiş (3). Başka bir araştırmada da az tuz tüketenlerde ölüm oranları daha yüksek bulunmuş ( 4). Ama nedense tıp dünyası bu tarz çalışma­ları görmezden geliyor!
Maalesef tuza duyarlı ve duyarsız kişileri ayıran hassas bir test yok. Siyahilerde, yaşlılarda ve şişmanlarda tuza duyarlı olanlar daha yüksek oranda. Bence bütün hipertansiyonlulara hiçbir ilaç vermeden çok aşırı olmamak koşulu ile tuz kısıtla­ması yapmak, iki hafta içinde tansiyonda beklenen düşme olmuyorsa, o kişi tuza duyarlı değildir diye bir karar vermek ve bu diyette ısrar etmemek lazım.
Reklam
Romalılar maaşları (salary) tuz (sal) ile öderlermiş. Hatta tuz o kadar kıy­mete binermiş ki Avrupalı ve Afrikalı kaşifler bir fincan tuz almak için 1 fincan altın tozu verirlermiş. Size biraz abartılmış gibi gelebilir ama tuz kıt bulunduğu yörelerde altın kadar kıymetli imiş, hatta tuza beyaz altın diyorlarmış.
Tuzun tarihini araştırdığımızda geçmişte çeşitli topluluklar arasında tuz sa­vaşları yapıldığını öğreniyoruz. Büyük uygarlıklar tuz üretimini kontrol ederek yükselmiş, tuz ticareti sayesinde zenginleşmiş ve gelişmiş (1). Dikkat ederseniz eski yerleşim yerlerinin birçoğu tuz ocaklarına yakındır.
Kalitesine ve miktarına dikkat etmek şartı ile tuz düşmanımız değil tam tersine kadim dostumuz. Tuz hayatın vazgeçil­mez unsuru, çünkü onsuz hayat mümkün değil. Dünyanın dörtte üçü deniz­lerle kaplı. Biliyorsunuz deniz suyu tuzlu. İnsan vücudunun da üçte ikisi su ve tuz. Suyun damarlarımızda ve hücrelerimizde durabilmesi tuz olmadan olmu­yor. Tuz ayrıca siniderimizin iletisini sağlıyor, kaslarımızı kasıyor, çeşitli besin maddelerinin hücre içine girmesini sağlıyor. Tuz· olmadan hiçbir şey düşüne­miyor ve hareket edemiyorsunuz.
"Pazar Postası" isimli dergi, sosyalizmin, çok ölçülü ve sakınımlı koşullarda da olsa, tartışıl­maya başlandığı ilk yayın organlarından biridir.
572 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.