Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Tavcan Gönderileri

En Eski Tavcan kitaplarını, en eski Tavcan sözleri ve alıntılarını, en eski Tavcan yazarlarını, en eski Tavcan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
221 syf.
·
Puan vermedi
1940 yıllarında insanların Köy Enstitülerine bakış açılarını ve bunların işleyişini o dönemdeki eğitimle ilgili sorunlar anlatılmış.Bir aşk hikayesinin romanıdır.Kitap biraz akıcı dilden yoksundur.
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
221 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cumhuriyetin ilk yıllarının ve özellikle eğitim alanında yapılan reform niteliğindeki çalışmaların , araya sevda masalı gibi bir ilişkinin de katılarak anlatıldığı kitap. Yazarın akıcı uslubu sayesinde kitabı rahatlıkla okurken , anlamadan bitiveriyor ama sizde o döneme ait bir çok bilgi birakmış oluyor. Keyifli okumalar.
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
Reklam
221 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
İçerisindeki bilgiler ve kurgu bence güzeldi ancak bazı bazı zorlama cümleler kullanılmış. Sebebi de ortada aslında; bilgiyi verebilmek kaygısı. Zorlama cümleleri es geçersek tam manasıyla Hıfzı TOPUZ eseri.
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
221 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Türkiye’deki eğitim devrimini, 2. Dünya Savaşını Köy Enstütülerinin maceralarını , Sadi ve Tavcan(Semiha) nın aşklarını, savaş rüzgarlarını, eğitim seferberliğini, çok partili hayata geçiş ve yaşananan sıkıntıları anlatan roman tadında bir kitap . Bazı yerlerde gereksiz olaylara girip sıkılmama neden olmadı da değil .... Hıfzı Topuz bu defa beklentimi karşılayamadı.
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
221 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Köy enstitüleri ile ilgili birçok bilgiyi akıcı bir kurguyla sunuyor. Eserdeki olayı tek boyutlu ele almak yerine dönemi,Türkiye ve dünya tarihi açısından da inceleme fırsatı okura sunuluyor. Bu açıdan çok yönlü olarak değerlendirilebilecek bir eser.
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
Karaçaylilar
Bizde "mammat" denen bir imece geleneği vardır. Çayırlar köyün ortak malıdır. Bütün köylüler bir araya gelerek otu biçer ve her kişinin elindeki hatvan sayısına göre otu dağıtırlar. Fırın ortak yakılır. Herkes kendi elindeki samani,çalıyı, çırpiyi, tezegi bir araya getirir ve fırın ateşlenir. Köylü kadınlar da fırının başında birbirleriyle dedikodu yapar, örgü örerler. -Bu senin anlattıkların bir tur sosyalizm örneği. -Demek ki bizimkiler hiç adını bilmeden sosyalizm kurallarını uyguluyorlarmis.
Reklam
"İçinde ise büyük bir burukluk vardı. Boğazında bir şeyler düğümleniyordu."
221 syf.
5/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Hıfzı Topuz imzalı okuduğum en zayıf kitaplardan birisini geride bıraktım. Tabii ki her kitap mükemmel olmayacak, her kitap büyük etki bırakmayacak ama yani biraz ne bileyim roman değil hikaye demek de hakaret gibi olur, bir kurgu yok olay yok, zaman mekan desen hak getire. Biraz dönem yazısı gibi yani iki kişi üzerinden (Semiha Tavcan ile Sadi Gökdeniz) dönem insanları, gelişmeleri, olayları, yaşananlar gibi konulara dair yazılar yazılmış. Şimdi şunu da belirtelim ki benim büyük amcam öğretmen ve Allah ömür versin kendisi köy enstitüsü mezunu. Onun anlattıklarını zaman zaman dinlerdik ve burada da bunun yanında eğitim, eğitim çalışmaları, eğitim sorunları, halkevleri, köy enstitüleri gibi konulara değinildiğini görüyoruz. Ayrıca kitapta bahsedilen bu iki karakter arasında adına AŞK denilen şeyin çok iğrenç olduğunu düşünüyorum. Başka insanlarla beraber olacaksın sonra hiçbir şey olmamış gibi beraber olup devam edeceksin falan. Biraz kendine modern denilen insanların ilişkisine benzetilmeye çalışılmış ama ben tasvip etmiyorum. Tabi herkesin kendi görüşü bir şey diyemeyiz. Bana uygun şeyler değil haliyle. Diğer kitaplarıyla kıyasladığımda bu kitap maalesef sınıfta kaldı diyeceğim. Okumak isteyen olursa yardımcı olurum. İyi okumalar dilerim..
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
Od
Yazdan kalma günler getirirsin kara kış içinde/Bir serçe dala konar gibi güzel her söylediğin
Sayfa 157Kitabı okudu
Her işin başı köye dayanır. Gücünü köyden almayan hiç bir iş gelişemez. Köylünün katılmayacağız hiçbir hareket güzel ve güçlü olamaz. Köylüsüz yeni bir uygarlık yaratılamaz. Köy canlanmadıkça ülkenin yaşamı canlanamaz. Köylü gülmedikçe kentli gülmez. Köylü doğmadıkça ulus doyamaz. Köylü hastalıklıysa ülke de hastalıklı olur. Köyde mezarlıklar büyürse kasabalarda da büyür. Köylü köleleşirse ulus da köle olur. Köylü sürünürse ulus da sürünür. Demek ki amaç köylüyü kalkındırmak olacaktır. Köylü bilinçlenecek biçimde okutulmazsa köy kalkınamaz.
Sayfa 89 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"... Paşa Hazretleri bir hafta sonra beni yine Çankaya'ya çağırdı. Yine aynı heyecanla gittim. Paşa o gün benimle yalnız müzik üzerinde konuştu. Müzik konuları onu çok yakından ilgilendiriyordu. Düşünebiliyor musunuz, bir başkumandan, bir devlet başkanı, Cumhuriyet'i kurmuş bir insan, başında bin bir memleket sorunu var, onun kafası müzik sorunlarına takılmış, bir şeyler araştırıyor. Anlamak kolay değil."
Sayfa 20 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Gençler, Atatürk'ün devrimleri nasıl hazırladığını ve müziğimizin geleceğini hazırlarken bilimsel kaynakları nasıl araştırdığını görüyor musunuz? Onun devrim konularına nasıl bir titizlikle eğildiğini görünce geleceğe olan inancım daha da güçlendi."
Sayfa 21 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Onun yerini hiç kimse asla dolduramaz!"
... radyolar Atatürk'ün o sabah öldüğünü duyurdular. O akşam yalnız Ata'nın anısına kadehler kaldırıldı. (...) Gözler sulandı. Herkes "Şimdi ne olacak? diye soruyordu. Hepsinin umudu İnönü'ndeydi. "İsmet Paşa onun yerini doldurur," diyorlardı. Ama "Onun yerine hiç kimse asla dolduramaz!" diyenler ağırlıktaydı. Herkes Gazi'nin ağır bir hastalığa yakalandığını biliyor ama onun yok olacağını hiç kimse aklına getiremiyordu.
Sayfa 46 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"... tarihte eşi görülmemiş bir öç alma örneği"
Hitler her şeyi inceden İnce düşünmüştü. 22 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Almanların teslimini belgeleyen mütareke anlaşması Paris'e 80 km uzaklıkta, Fontainbleau yakınlarında Campiégne ormanında anıt gibi saklanan bir vagonda imza edilmişti. Bu kez üst düzeydeki tüm Alman ve Fransız komutanları 22 Haziran'da oraya getirildi. Aynı masada yerlerini aldılar. Hitler de masanın başına oturdu. Fransa'nın teslim anlaşması orada imzalandı. Bu, tarihte eşi görülmemiş bir öç alma örneğiydi.
Sayfa 60 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Bu insanlar canavar kesildi. Sivil halkı bombalıyorlar. Böyle savaş mı olur? Askerlere hiç böyle şey yakışır mı?"
Sayfa 63 - Remzi KitabeviKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.