Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Televizyon Çağı

Martin Esslin

Televizyon Çağı Sözleri ve Alıntıları

Televizyon Çağı sözleri ve alıntılarını, Televizyon Çağı kitap alıntılarını, Televizyon Çağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Son yirmi yılda gençlerin neden olduğu şiddetteki ikaz edici artışı, TV’deki şiddetle gençlerin işlediği suçlar arasında bir bağlantı olduğunu açıkça dile getirmektedir.
Televizyon Çağı
Televizyonun insanoğlunun hayat tarzlarının, kültürünün ve sosyal alışkanlıklarının gelişiminde büyük bir devrime yol açtığına şüphe yok. Bizler devrimleri siyasî hadiseler, mevcut hükümet sistemlerinin şiddet yoluyla yıkılması cinsinden düşünmeye yatkınız. Oysa, biz hissetmeden hayatımıza nüfuz eden teknolojik ve ekonomik devrimlerle kıyaslandığında siyasî devrimler çok daha az derin etkiye sahip kalıyor.
Sayfa 9 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Reklam
İletişim
Televizyon, yalnızca sonu gelmeyen imaj seli halinde ve toplumun tamamına en külli biçimde girebilen büyük miktarda malzeme sağladığı için değil, aynı zamanda mahrem dünyalara en fazla giren dramatik bir araç olmasından dolayı bütün iletişim araçları içinde röntgenciliğe en yatkın araçtır.
Sayfa 34 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Dedikodu
Bütün kurgular son adımda birer dedikodudur. İster kurguya dayalı, isterse "gerçek" olsun, sonu gelmeyen karakter selini dramatik biçimde aktaran televizyon en gelişmiş dedikodu ulaştırıcısı makinedir.
Sayfa 33 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Eğer piyasa araştırması öğleden sonra TV seyircilerinin büyük kısmını ev kadınlarının oluşturacağım gösterirse, her ticarî televizyon şebekesi ne kadar akıllı olduğunu göstererek sabun, deterjan ve kozmetik reklâmları için rekabete girer, veya-bilimsel araştırma sayesinde- program plâncısı böylesi bir izleyici kitle için melodramatik bir dizinin isabetli bir seçim olduğunu düşünür,
Sayfa 84 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Daha ne desin ki!
Pencerelerin açık olduğu ılık bir gecede herhangi bir gelişmiş ülkenin herhangi bir şehrinin herhangi bir mahallesinde yürüyün, önünden geçtiğiniz her evden bir televizyon ekranından yansıyan mavimsi pırıltıları görürsünüz. Zaman makinesinden çıkmış bir kuşak öncesine mensup bir ziyaretçi buna, yani bütün insanların büyülenmişcesine gelip geçen görüntüleri saatlerce seyre dalmasına, pasif alıcılığa gömülmesine ne derdi acaba?
Sayfa 9 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Reklam
TV'nin insanlara ne istiyorlarsa onu verdiği iddiası ise bâtıl bir düşüncedir. İnsanlar kendilerine ne gösterilmiş ne de sunulmuş malzemeleri nasıl olur da arzu edebilir?
Sayfa 85 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Amerikan dizileri - 3
Gece dizilerindeki seksî kadınlar geçerli güzellik ideallerini temsil etmiyor mu?
Sayfa 45 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Reklâmlar çağımızın hakikî öğretici draması; bu yolla telkin altında tutulan milyonlarca izleyicinin hayat tarzını güçlü biçimde etkileyen bir dramadır.
Sayfa 53 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Oyuncular
Oyuncular, sanatsal ve zihnî becerilerinden başka fizikî vücutlarını para için halka teşhir eden kişilerdir.
Sayfa 33 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Reklam
Oyuncular sırf insan türünün ilginç, hatırlamaya değer, fiziken güzel örnekleri oldukları için kendilerini seyreden insanlara büyük bir zevk verirler.
Sayfa 33 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Gerçek olaylar sadece bir defa olur, geriye alınamaz ve tekrarlanamaz; drama da gerçek bir olaymış gibi görünür, ama istenirse tekrarlanabilir.
Sayfa 17 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Televizyonun gücü
Günümüz medeniyetinin başka hiçbir faktörü -ne eğitim sistemi, ne din, ne de bilim veya sanat- televizyonda sunulan dünya kadar kök salmış, onun kadar etkin, toplumun bütün bireylerince onun kadar toptan kabul görmüş ve ortaklaşılmış değildir.
Sayfa 54 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Amerikan dizileri - 1
Şuna inanıyorum ki, günümüz Amerikan televizyonunda sürekli biçimde yinelenen Örnek karakterler panteonu, bir bütün olarak ülkenin içinde bulunduğu fiilî gerçeklikten başka, ortalama Amerikalıların ortak ruh halini, ortak korku ve arzularını, nörozlarını ve kâbuslarını yansıtmaktadır.
Sayfa 45 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Dizi karakterlerini içselleştirmek
Üç saatliğine Hamlet'in gerçek bir kişi olduğuna inanmış olabiliriz, fakat sonrasında onun karakteri üzerinde çözümleme ve tahkiki bir tefekküre fırsat buluruz. Oysa "soap opera"daki (hafif diziler) karakterler yıllar boyunca neredeyse hergün bizimle beraberdir ve onlara öylesine alışırız ki tarafsız düşünmemiz ya engellenir ya da mümkün olmaz. İnanmama daimî olarak tatile uğrayabilir, askıya alınabilir.
Sayfa 36 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.