Sözler ve Alıntılar
Ey Aziz! Yaratanın aşkından mı yoksa yaratılanın aşkından mı bahsedeyim bilmiyorum. Aşklar üç kısma ayrılır, fakat her aşkın muhtelif dereceleri vardır. Bunlar "küçük aşk (aşk-ı sağîr), "büyük aşk" (aşk-ı kebîr) ve orta aşktır (aşk-ı miyâne). Bizim Allah'a olan aşkımız küçük, Allah'ın kullarına olan aşkı ise büyüktür.
Aşk-ı miyâne denilen "orta aşk" hakkında çok dar bir anlayışa sâhip olduğumuzdan, bu konuda geniş bilgi vermeyeceğim. Ancak bu konuya işâretle de olsa kısaca değinilecektir.
• Alıntı buraya kadar, bundan sonrası benden bir dipnot:
İsmail Hakkı Bursevî'nin bir eserinde okuduğuma göre, Allah için "âşıklık" ve "aşk" sıfatı kullanılmaz, Allah için sevgi ifadesi sıfatları olarak "hubb" kökeninden gelen "habîb ve mahbûb" kullanılır. Bunun sebebi de, "aşk" kavramı içerisinde aşırılık manasının da olmasıdır, fakat (münezzehlik gereği) Allah'ta aşırılık yoktur, Allah'ın sevgisinde her şey denge ve orta yol, yani itidal ile ifade edilir; bunun karşılığı da "hubb" kelimesidir. Nitekim ayette de "Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever." (Mâide,54) "hubb" kökeninden gelen fiiller vardır.
Burada "aşk" ifadesinin geçmesi, muhtemeldir ki çevirmenin yanlış tercümesidir.
.
Sayfa 82Kitabı okudu
Kim ölürse kıyameti kopmuştur.
Sayfa 47 - Dergâh Yayınları, Kasım 2017 - 2. baskıKitabı okudu
“…Allah’ın yolu yerde ve gökte değildir, cennette ve arşta da değildir. Allah’ın yolu senin içindedir. Allah tâliplileri, onu kendi içlerinde ararlar, zirâ O gönüllerdedir. İlâhî âlemde var olan her şeyin aksi, senin canında da var edilmiştir.”
Allah'ın yarattığı kullarından öyleleri vardır ki, bunları Allah insanların ihtiyaçları için yaratmıştır.
Sayfa 226 - Dergah yayınları Kasım 2017 2. BaskıKitabı okudu
Vâdesi tamamlanıp da Hz. Muhammed'in mübarek ruhunun Allah'a götürülme zamânı geldiğinde, Abdullah b. Zeyd el-Ensârî'nin oğlu babasının yanına gitti ve Hz. Peygamber'in bu âlemden ayrıldığını haber verdi. Babası ona şöyle dedi: “Hz. Muhammed'den sonra bu gözlerin kimseyi görmesini istemiyorum." Sonra da "Allah'ım gözlerimi kör et!" diye duâ etti. Hak duasını kabul etti ve o vakit kör oldu. Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin Hz. Muhammed'e olan aşklarının bundan binlerce defa fazla olduğu mâlumdur. Böyle bir şeyi yapmak neden onların aklına gelmedi? Ey Aziz! Abdullah b. Zeyd el-Ensârî Hz. Peygamber'in zâhirinden ve sûretinden beslenmekteydi, sûreti gaybet hâline girince onun da gözü kör oldu, oysa Hz. Ebû Bekir ve diğer sahâbilerin gıdâsı Hz. Peygamber'in kalbi ve rûhundandı, ondan beslenmekteydiler.
Sayfa 34