Devletin teorik olarak kurulum amacını , bağlı bulunduğu zaman ve mekan bağlamında açıklıyor yazar. Bu kuruluş amaçlarından en büyüğü tabi ki ekonomik sınıfların kontrolü üstüne oluşan kapitalist yapılar üzerine oluyor. Faşizm de , Demokrasi de , devrimle veyahut darbeyle kurulan yeni yönetim şekilleri aslında teori ve pratikte kapitalist olduğu için aslında büyük bir değişiklik olmuyor. Yazar, asıl değişikliğin mülkiyeti kimin elinde bulundurduğuna göre yargılıyor. Demokrasi de olsa Faşizm de olsa , kapitalist bir devlette mülkiyet hep belirli bir azınlığın elinde ve diğerleri de ona tabi olduğu için, ne özgür düşüncenin ne de gerekli hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla kısıtlandığını belirtiyor.Yazar 1950 li yıllarda ölmesine rağmen ve kitap 1930 lu yıllarda yazılmasına rağmen hâlâ günümüz sol fikre sahip insanların ve bazı liberal politikacıların , düşünürlerin üzerinde durduğu birisi. Tarihe ve devlet kavramına bir de sınıfsal açıdan bakmak isteyenler için gayet yararlı bir eser olduğunu düşünüyorum.