Aslında her şeyi o kadar da karanlık değil,mahrum bırakıldığın şeyin üstüne gidersen, kendini mutlu edip başkalarına da yararlı olabilirsen bir çıkış yolu bulursun.
Mucizenin bir yalan olduğunu bildiğimizi düşünüyoruz ve her zaman bizden saklanan ya da örtük kalan açıklamanın peşine düşüyoruz. Aşktan çok açgözlülük ve şehvet bizi harekete geçiriyor. Titrek tevazumuzla ya da sevilmeye duyduğumuz arzuyla değil sefaletimizle, pis kokumuzla ve dışarıda bırakılmışlığımızla alay etmekte ustalaşarak avunuyoruz. Bağışlayamıyoruz da kendimizi, ruhsal yaşamamız artık yalnızca sızlayan açık yaraları,, çözüme kavuşamayan çalkantıların sahnesi.