Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

The Türkler

Yalçın Pekşen

The Türkler Gönderileri

The Türkler kitaplarını, The Türkler sözleri ve alıntılarını, The Türkler yazarlarını, The Türkler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Nobel’i almaları gün meselesi ( lafın gelişi; belki de yüzyıl meselesi ) olan ünlü yazarlarımız Yaşar Kemal ile Orhan Pamuk’u yabancılar iyi tanıyor ve çok beğeniyorlar. O nedenle midir, bilmiyorum, bizim aramızda pek sevilmiyorlar.”
Sayfa 69 - SAYKitabı okudu
Genellikle vergi istenirken halka bu paraların 'yol-su-elektrik' olarak geri döneceği söylenmiştir. Ne var ki, halk ödediği paraların kendisine genellikle 'yol-suz-luk' olarak geri döndüğünü görmüş, o yüzden vergi vermekte pek istekli davranmamıştır.
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Okumanız gereken mizahi görünümlü bir eleştiri kitabı aslında, beğendim diyebilirim.. Okumama vesile olan Erciyes Üniversitesi'nden İsmail hocama çok teşekkürler..
The Türkler
The TürklerYalçın Pekşen · Say Yayınları · 200681 okunma
Genellikle vergi istenirken halka bu paraların 'yol-su-elektrik' olarak geri döneceği söylenmiştir. Ne var ki, halk ödediği paraların kendisine genellikle 'yol-suz-luk' olarak geri döndüğünü görmüş, o yüzden vergi vermekte pek istekli davranmamıştır.
Sayfa 137Kitabı okudu
Atatürkün öğüdü 'Türk öğün, çalış, güven, şeklindeydi. Şimdilik sadece ilk bölümüne uyuyoruz. Inşallah diğerlerine de sıra gelecek.
"Genellikle vergi istenirken Halk’a bu paraların kendisine yol-su-elektrik olarak geri döneceği söylenmiştir. Ne var ki, halk ödediği paraların kendisine genellikle yol-suz-luk olarak geri döndüğünü görmüş, o yüzden vergi vermekte pek istekli davranmamıştır."
Reklam
didinen insanın işsizliğini değil işini anlatır
..göçebelik osmanlı döneminde ortadan kalkmış,ancak izleri seyyar satıcılarımız vasıtasıyla bugüne kadar sürdürülmüştür.sokakta limon satsam,geçinirim..lafı,basit bir laf gibi görünse de,aslında içimizdeki göçebe ruhunu dışavuran derin anlamlı bir yapısı vardır.
dünya hancı biz garip yolcu...
uçmak,bilindiği gibi,yer çekimi gücünün yenilmesidir.yer çekimini de ingiliz bilim adamı newton un kafasına düşen bir elmadan esinlenerek bulduğuna inanılır.oysa işin aslı öyle değildir elbette...newtonun çalışmalarını araştıranlar,kafasına elma düşene kadar iş üzerinde uzun süre kafa patlattığını bilirler.tam bu konuları düşünürken kafasına ağaçtan elma düşmesi ise işin sadece esprisidir.
çok değerli bilim insanlarına ithaf
...aslında bu konuda şansımız da vardı:örneğin hezarfen ahmet çelebi dünyanın ilk uçan insanı oldu,ama hala bir uçak yapamamış oluşumuzda çelebinin zamanından önce uçması var sanıyorum.
Ev ekonomisi yoktu ki bilim olarak
Bu sırada nasrettin hoca ortaya çıktı.onun sayesinde halk mizah yoluyla Timur'u bunalttı...söylentiye göre timur anadoluyu ele geçirmeye kalkıştığında henüz aksamıyordu.bizimkilerle uzun süre bir arada bulununca önce gözü seğirmeye,sonra elleri titremeye başladı...son olarak 'besleyin' diye gönderdiği fillerine iyi bakılmadığını görünce,huzuruna çağırıp azarladığı hoca nasrettine son arzusu sorulduğunda _biras daha fil isteris hünkarım! Cevabını alınca timur artık iflah olmadı,son günlerini ağır aksak geçirdi.o yüzden kendisine 'aksak timur' denildiği rivayet edilir.
Reklam
Sinemada etrafına mısır patlağı saçan recep ivedikin atalarıydı
Türkler anadolu ya vardıklarında bu topraklar üzerinde bazı insanlar yaşıyordu,ama bizimkiler aldırmadılar.sanki kimse yokmuş gibi,geniş alanlara yayıldılar.
Kitapla olan serüvenimizi anlatır...
Neden böyle olmuştur, neden ülkemiz yeterince gelişmemiştir de, 21. Yüzyıl'a girilirken hâlâ 'az gelişmiş ülkeler' veya kibarca söylenişi ile 'gelişmekte olan ülkeler' arasında kalmıştır. Bunun nedenlerini yukarıdan beri anlatmaya çalışmakla beraber, eksik bıraktığımız hususlar da var. Bunlardan biri de kitapla olan serüvenimizdir. Johannes
Sayfa 185Kitabı okudu
Üç önemli felsefemiz var ki, hayatımızın mantığını ortaya koyuyor: -Bir şey olmaz felsefesi...( Benim favorim sadece bu kısmı yazacağım ) -Ekmek parası safsatası.. Ve bunlara bağlı olarak -İdare et abi... şeklinde laf salatası... Bir şey olmaz felsefemizin varoluş nedeni her şeyi pratik yoldan çözme egilimimizdir. Genellikle oto tamircilerinin dünya görüşü sanılmakla birlikte, hemen hemen tüm mekanik ve elektronik aygıtların onarımınında, hatta politika yaparken ve ülkeyi yönetirken bilr kullanılır. Örneğin onarım sırasında uygun vida bulunamamışsa, oraya bir tel sokulur ve aracın tamirini bekleyen kişiye -Bir şey olmaz. .. garantisi verilir. Bu güvencede oto tamircilerinin o kişiye bir şey olduğunda haberin kendilerine ulaşma zorluğu da büyük bir rol oynar. Önemli bir şey olduğunda vatandaş öteki dünyadadır ve tamirciye hesap sorma imkânı pek yoktur. Önemsiz bir şey olduğunda ise zaten hesap sormaya gerek kalmaz. Çünkü gerçekten bir şey olmamış sayılır..
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.