ERKEK : (Sağa doğru bir adım atar. Sonra döner. Kadın'a) Yine buluşacağız.
KADIN : Belki. Evet, tabii...
ERKEK : O zaman benimle oynar mısın?
KADIN : (Şakacı) Annem izin verirse...
ERKEK : Şiirler yazarım senin için... Adın üstüne. Durup dinler misin?
KADIN : (Şakacı) Babam izin verirse... (Ciddileşir) Kırarsa kendi zincirlerini... Elbette hepimiz biliriz... Sevmenin güzelliğini...
ERKEK : (Muzip) Parka da gelir misin? Gelir misin sahi?..
KADIN : (Yan gözle Bekçi'ye bakar. Çocuksu bir gülüşle) Bu!.. Gidince... (Yüzü aydınlanır.) Bak... Senle ben... Her yerde... Her zaman bir bütünüz...
ERKEK : (Yüzü aydınlanır. İkisini ayıran Bekçi'ye bakar.) Görüyor musun? Bizi ayıran, kendini de bölmek zorunda işte...
(Bekçi ikisinin ortasında kalakalır. Yüzünde, Kadın'ı bir yana, Erkeği öte yana nasıl çekip götüreceğini bilememenin büyük şaşkınlığıyla, şapkasını çıkarır; usul usul başını kaşımaya başlar. Erkek'le Kadın, ona bakıp gülümserler. Ama hüzünlü bir gülümseyiştir bu. Bekçi'yi kendisiyle baş başa bırakarak çekilirler. Müzik.)
BEKÇİ : (Bir süre umutsuz, dinler. Sonra, banka oturur. Yapayalnız.) Ah!.. Ah... (Yalnızlık-sevgisizlik söyleyen bir şarkı sürerken)
(Işıklar söner.)
Nikah memuru bizi evlendirirken hiç de bu kadar güçlük çıkarmamıştı. Sağlık raporlarımız o zaman işe yaramıştı ama. Tanıklarımız da... Sağlıklıyken evleniyoruz da, sağlıklıyken neden boşanamıyoruz?
GAZETECİ ÇOCUK: Yazıyoor! Akşam Saati!.. Yeni gelinin zifaf odasında kendini astığı yazıyor!
1. MİSAFİR KADIN: Assın tabii!.. Assın!.. Kim bilir, kızken rahat durdu mu bakalım!...
LÂLE: Öyleyse sen baba ol. Ben de anne olayım. Ayşe de bizim kızımız olsun.
HASAN : (Ciddi) Olur. (Bebeği pataklar.)
LÂLE: Niye dövüyorsun?
HASAN: Okuldan kaçmış.
LÂLE: Niye kaçmış?
HASAN: Sokakta oynamak için.
LÂLE: Oynasın. Niye dövüyorsun?
HASAN: Babalar döver, akıllı.
LÂLE: Hiç bile değil. Asıl anneler döver.
(O da bebeği pataklamaya başlar.)
KIZ: Bakın... Dün zaten ölüydüm... Şimdi, yeniden ölürsem hiçbir şey değişmiş olmaz. Oysa bir şey değişmiş olmalı... Hiç değilse bir kişi... Öyle değil mi?