Robert Seethaler yalın diliyle, usul usul anlatıyor yine. Kitabın adının Toprak olması ve kapak tasarımının inceliği sayfalar çevrildikçe daha da işliyor okurun içine.
Paulstadt'tayız. Küçük bir kasaba. Çoğunluk birbiriyle arkadaş, sevgili, eş, akraba. Bu insanların hikayelerini dinliyoruz sakince. Minik bir fark var ki bu insanlar toprağın üstünde değil, altında. Dupduru bir dille anlatıyolar kendi hikayelerini, yaşamlarını, özlemlerini, pişmanlıklarını, sevgilerini, belki hüzünlerini, hayatından geçen insanları. Bazen bir sonraki kişi, bir önceki hatırada olan kişi oluyor. Yüzde bir gülümseme sebebi bu, çünkü ondan da dinleyebiliyorsunuz hikayeyi.
Ölümden sonrasını böyle hayal eden metinleri seviyorum. Hala hayatta ama başka bir boyutta olabildiğimiz hissi veriyor ve bu ölümle oyun oynamak gibi bir duygu. Bu sebeple yine bu yıl okuduğum "Ve - sonraki hayattan kırk öykü" kitabı ile de bağlantı kurdum satırları okurken. İkisinden birini okuyup sevdiyseniz, bir diğerine de şans verin. Keyifli okumalar.