Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toprak Kovgunları

Kemal Ateş

En Eski Toprak Kovgunları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Toprak Kovgunları sözleri ve alıntılarını, en eski Toprak Kovgunları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısa süreli ölümler olmalıydı şu dünyada; o ölüm, o kısa süreli ölüm, ana sevecenliğiyle yüklü bir el gibi çekip almalıydı acılardan. Mutsuz günlerini yaşamamalıydı insan. Ya da uzun uykular, ölüme benzeyen, günlerce süren, çok uzun süren uykular olmalıydı. Kimse dokunmamalı, uyandırmamalıydı. Sonra acılardan kurtulduğu, sıkıntılarını attığı bir sıra uyanmalı, yeniden başlamalıydı yaşamaya. Hem ölümü düşünüyor, hem yaşamayı düşünüyordu Ayten. Bunalınca, sıkıntılar üstüne binince, böyle bir ölüm biçimi uyduruyordu kafasında; geçici bir ölüm istiyordu. Ama asıl yaşama güdüsüydü içinde ağır basan. Yaşam çekilmez de olsa, acılarla dolu da olsa, insanı çeken bir şey vardı şu dünyada. Neydi bu, anlamıyor Ayten. Sele kapılmış saman çöpü gibi, insanı alıp götüren bir şey var yaşamın içinde. Ölüm, bir kıyıya takılıp kalmaktı. Gitmeyen, yürümeyen bir saman çöpü olmak demekti. Bir saman çöpü olmayı kendine yediremiyor Ayten.
Sayfa 203 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Daha kestirme olan dik yokuşa değil de, Aytenlerin oraya çı­kan geniş yola döndü. Buradan geçmek dayanılmaz , sıkıntılı bir mutluluktu Mahmut için. Ayten'i seviyordu, deli oluyordu o kız için. Mahalleden ayrılmak, işe gitmek bile istemiyordu. Ne ki kız bilmiyor bunu, söyleyemiyor. Daha yüzünü görmeden yüzlerce çukur açılıyor ayaklarının dibinde; bunlardan birine düşecekmiş gibi oluyor, yürüyemiyordu. Her karşılaştıklarında yüzünün nasıl kızarıverdiğinin ayrımındaydı.
Doğan KitapKitabı okudu
İşte, daha şimdiden ayakları basacak yer bulamıyor şu koca yeryüzünde.
Doğan KitapKitabı okudu
İlkyazla birlikte ge­cekondular biraz daha küçüldüler ağaçların yeşili içinde. Ayten'i görmek isterken, çoğu zaman bu ağaçlar önünü kapatıyordu.
Doğan KitapKitabı okudu
Onu en çok duvar diplerine manda tersi gibi yayılmış, örgü, nakış gibi işlerle oyalanan, yoldan gelip geçenlere bakıp yanında­kine fıs fıs bir şeyler fısıldayan, dedikoduya hazır durumdaki eli boş kadınlar korkuturdu. Çoğu zaman böylelerinin önünden geç­meyi bile göze alamazdı.
Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Sonra o laf vurmalar, ağzından laf koparmaya çalışmalar...
Doğan KitapKitabı okudu
Uzun yaz günlerinde ne akşam karanlığı, ne de onla­rın gürültülerinden bıkmış büyükler evlerine sokabilirlerdi bu oyun tutkunu, sokak delisi çocukları. Ancak kışın soğuğu, ayazı gelirdi onların haklarından.
Doğan KitapKitabı okudu
Kendini çok pısırık, yüreksiz buluyordu Mahmut. Bir kızı çekip konuşamamak yüreksizlik, pısırıklık değil de neydi? Ya beğenmez­se kız, "çirkin !" derse, bundan korkuyordu. Şimdiye kadar bir kızın elini bile tutmamıştı, nerden bilebilirdi kızların onu beğenip beğen­meyeceğini ?
Doğan KitapKitabı okudu
Padişahın kızına tutulan Ke­loğlan örneği , herkesin maskarası olmak da vardı bundan sonra.
Doğan KitapKitabı okudu
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.