Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk-Amerikan İlişkileri 1919-1997

Fahir Armaoğlu

Türk-Amerikan İlişkileri 1919-1997 Sözleri ve Alıntıları

Türk-Amerikan İlişkileri 1919-1997 sözleri ve alıntılarını, Türk-Amerikan İlişkileri 1919-1997 kitap alıntılarını, Türk-Amerikan İlişkileri 1919-1997 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerikan-Osmanlı ilişkileri Paris Barış Konferansı ile kapanmış ise, Cumhuriyet dönemi Türk-Amerikan ilişkileri de Lozan Konferansı ile başlamıştır.
Kısacası, bugün Türkiye bir Rus tehlikesi söz konusu olmasa bile, bir Rusya sorunu vardır. Lakin, Türkiye'nin Rusya faktörü'ne karşı Amerika faktörü'ne dayanması eskisi kadar ağırlıklı bir "zaruret" olmaktan çıkmıştır.
Reklam
"Nasıl Amerika'nın Keşmir politikasi Pakistan'ı Kamünist Çin'e yakınlaştırdıysa, Amerika'nın Kıbrıs'ta yaptığı hatalar da Türkiye'yi Sovyetler Birliği ile ilişkilerini yeniden gözden geçirme konusunda cesaretlendirmiştir."
Sayfa 251 - Kronik KitapKitabı okudu
Ortadoğu petrolleri ancak Amerika'ya dost ellerde bulunabilir.
Sayfa 22 - James Baker, Abd Dışişleri BakanıKitabı okuyor
Amerikan Belgelerinde 27 Mayıs Olayı - Mâli Yardım Sorunu
" Türkiye'de 1957 Ekim'inde genel seçimler yapılmıştır. Tartışmalı geçen bu seçimler iki sonuç ortaya çıkarmıştır. Birincisi, muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin, bu seçimlerden 1954 Mayıs seçimlerine oranla daha kuvvetli bir şekilde çıkması ve dolayısıyla, Demokrat Parti iktidarı karşısında daha güçlü bir muhalefet haline gelmesidir. Seçimlerin bu sonucu, iktidar ile muhalefet arasındaki çekişmenin daha da sertleşmesine sebep olmuştur. İkinci olarak, Adnan Menderes Hükümeti'nin , plansız ve hesapsız görünen liberal ekonomi politikasının, Türkiye'nin altın ve döviz rezervlerini eriterek, dış borçların ödenmesinde sorunlar ve zorluklar ortaya çıkarmasıdır. Buna ek olarak, 1957 seçimleri bütçe sıkıntılarını daha da artırmıştır. Hükümetin ekonomik sıkıntılarının her gün biraz daha belirgin hale gelmesi ise, muhalefet ile iktidar arasındaki münasebetlerin, daha doğrusu çekişmelerin, daha da sertleşmesine sebep olmuştur. Bu durum 1960 ilkbaharına kadar devam edecektir."
Sayfa 220 - kronikkitapKitabı okudu
Kıbrıs sorununda da Türkiye için esas sorun, Amerika'nın, görünüşte, Türkiye ile Yunanistan arasında aptalca bir denge veya eşitlik politikası gütmek istemesiydi. Lakin bugüne kadar yayınlanan Amerikan diplomatik belgelerinin ortaya koyduğu gerçek ise Amerika'nın ikili oynaması, daha doğrusu Türkiye aleyhine bir Kıbrıs politikası izlemiş olmasıdır.
Reklam
Milli Mücadele sırasında Atatürk, Amerika ile ilişki kurmaya büyük çaba harcamıştır. Bu çabaların sebebi, Navarin'den sonra Osmanlı Devleti'nin 1830 Antlaşması'ndaki politikasına benzemekteydi. Yani, Türk'e karşı birleşmiş olan Avrupa'ya karşı Amerika ile yakın ilişki kurmaya özen gösterirken, ilginçtir, bu ilişkinin şartı olarak, daima Misak-ı Milli ilkelerini ve kapitülasyonların kaldırılması şartını ileri sürmüştür.
Her profesör bilim insanı olmuyor işte
.... Bitlis ve Muş'un "Ermeni" şehirleri olduğunu söylüyor, fakat bu iddiasını rakamlara ve belgelere dayandırmaktan kaçmıştır. Tarih hocalığı yapan ve 1890'da Princeton Üniversitesi'nden Profesör unvanını alan, yani güya bilim adamı olan bu zat, Ermeni propagandası ağzı ile, Bitlis ve Muş'un "Ermeni" şehirleri olduğunu söyleyip işin içinden sıyrılıveriyor. Herhalde, " milliyetler ilkesi"nin ciddi ve bilimsel uygulaması bu değildir.
Sayfa 58
Atatürk dönemi ABD ilişkileri
Atatürk ün Cumhurbaşkanlığı döneminde, Amerika'da dört baş kan gelip geçmiştir. Bunlar, Warren G. Harding, Calvin Coolidge, Herbert Hoover ve Franklin D. Roosevelt dir. Bu başkanların ilk üçü, Türkiye'ye karşı özel bir ilgi göstermediğinden, Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli bir gelişme görülmemiştir. Buna karşılık Roosevelt ile Atatürk arasında, zaman zaman ilginç yakınlıklar ortaya çıkmıştir. Roosevelt, özellikle Atatürk inkılâplarına yakın ilgi göstermiş ve aralarında samimi mektuplaşmalar olmuştur. Roosevelt, rinda, Türkiye'yi ziyaret etmek istediğinden söz etmiştir. Bununla beraber, iki devlet adamı arasındaki bu samimiyet ve yakınlık, siyasal ilişkilere yansımamıştır. Zira, bir yandan Monroe Doktrini, öte yandan Roosevelt'in ekonomik sorunlarla güreşmek zorunda kalması, siyasal ilişkilerdeki, özellikle Atatürk'ün beklediği gelişmenin iki önemli engelini teşkil etmiştir.
Sayfa 14
Lozan Ermeni Meselesi Devamı
Azınlik Alt-Komisyonu'nun 6 Ocak 1923 günü yaptığı oturumda, azınlıklarla ilgili maddelerin görüşülmesinin bitmesi üzerine, Başkan Montagna Ermeni meselesi ile ilgili bir bildiri okuyarak ve devlet içinde devlet yaratma arzusunda olmadığını da belirterek, Anadolu'da bir Ermeni yurdu kurulması istedi. Arkasından söz alan Ingiliz delegesi Rumbold da
Sayfa 113
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.