Vefatının 100. Yılında Ömer Seyfettin

Türk Dili Dergisi - Sayı 828

Türk Dili Dergisi

Türk Dili Dergisi - Sayı 828 Gönderileri

Türk Dili Dergisi - Sayı 828 kitaplarını, Türk Dili Dergisi - Sayı 828 sözleri ve alıntılarını, Türk Dili Dergisi - Sayı 828 yazarlarını, Türk Dili Dergisi - Sayı 828 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ömer Seyfettin'i okumak, herhangi bir metni öylesine okumak demek değildir. Ömer Seyfettin'i okumak, Türkçenin engin denizlerinde yüzmek, onun binbir renkli çiçeklerinden doyumsuz tatlar almak demektir.
Sayfa 7 - Türk Dil Kurumu - Aralık 2020 - AnkaraKitabı okudu
Osmanlı Devletindeki Arapların lisanı nasıl "Arapça" ise Türklerin lisanı da "Türkçe" dir ve "Osmanlıca" değildir.
Sayfa 6 - Türk Dil Kurumu - Aralık 2020 - AnkaraKitabı okudu
Reklam
36 yıllık ömrüne sığdırdıkları...
Ömer Seyfettin'den bize 160 hikâye, 140 makale, 89 şiir, 51 fıkra, 18 mensure, 15 mektup, 25 tercüme, 3 piyes ve bunların dışında 2 hatıra defterinden bazı parçalar kalmıştır.
Sayfa 5 - Türk Dil Kurumu - Aralık 2020 - AnkaraKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
"Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin."
Sayfa 1 - Türk Dil Kurumu - Aralık 2020 - AnkaraKitabı okudu
Efruz'un bir şeye gerçekten sahip olmak gibi bir niyeti yoktur, hiçbir zaman olmamıştır. O sadece "gibi görünmek" derdindedir: "Çünkü görünmek, caka satmak istediği şeyin aslına hiç ehemmiyet vermezdi. Onun ehemmiyet verdiği şey, yalnız öyle görünmekti... İşte bütün kuvvetini bu tarafa sarf ettiği için muvaffak olurdu. Görünmek istediği şeylerden birisi de zenginlikti. Zengin olmayı aklından bile geçirmezdi. Haddizatında zenginliğin de onca hiçbir ehemmiyeti yoktu. Yalnız zengin görünmenin ehemmiyeti vardı. Bir zengin gibi hareket eder, daima aslı olmayan yüz bin liralardan, çeklerden, madenlerden, apartmanlardan bahsederdi."
Sayfa 75 - deniz depe - efruz bey: don kişot mu? şarlatan mı?Kitabı okudu
Yöntem, kitabında Ömer Seyfettin'in "son hikâyesi" olduğunu vurguladığı "Kurumuş Ağaçlar"ın yazılış öyküsünü şöyle anlatır: "... günlerinde 'mevzu bulamıyorum!' diye kederleniyordu. Meğer hastalanıyormuş, ölüm hastalığına yakalanmak üzereymiş. Bir gece anacığımdan bir masal söylemesini rica etti. Fatin bir eski Türk hanımı olan anam ona bir masal söyledi ki 'Külliyat'ın altıncı fasikülünde 'Kurumuş Ağaçlar' ünvaniyle basılmıştır. Bu onun en son hikâyesi oldu, artık bir şey yazamadı ve öldü.". (Yöntem, 1947:32)
Sayfa 30 - ali duymaz - ömer seyfettin'in bir öyküsü üzerine: "ali yoz'un kavağı" mı "kurumuş ağaçlar" mı?Kitabı okudu
Reklam
Ömer Seyfettin - Lisan Bağı
Bir “milliyet” için siyasî hudutların hiç ehemmiyeti yoktur. Yunanistanlılarla Türkiyeli Rumlar bu hakikatin en büyük şahididir. Büyük Türk milletini ayıran siyasî, coğrafî hudut mühim bir engel sayılmaz. Türk birliğinin en sağlam bağı “lisan”dır ki hiçbir kuvvet onu koparamamıştır, hem koparamayacaktır.
Ömer Seyfettin, Kış Hisleri
Her yer yeşillenir ve güler bir yeni hayat! Yoktur tabîata ezelî bir elem, memât... Elbet, bu şüphesiz, değişir her taraf yarın Her şey tebeddül eyler, o ölmüş ağaçların Üstü çiçek dolar ve güneş bu mezârları Yıktıkça, bir perî kızı hâlinde mor, sarı, Pembe, yeşil ziyâlar içinden doğar bahâr! Lâkin benim bu rûhumun üstündeki mezâr Asla yıkılmaz, öyle kalır... Bilmem âh, neden Bir kış onun bahârını örter müebbeden...
Geri14
48 öğeden 41 ile 48 arasındakiler gösteriliyor.