Türk Mitolojisi 1.Cilt sözleri ve alıntılarını, Türk Mitolojisi 1.Cilt kitap alıntılarını, Türk Mitolojisi 1.Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk mitolojisindeki kahramanların hatunları, genellikle Tanrı tarafından gönderilmiş kutsal kadınlardı. Türk mitolojisindeki erkek insani, kadın ise ruhani bir kisveye bürünmüşlerdi.
Türklerin kendi sembolleri olan kutsal kurda “Kök-Böri", yani Gök Kurt demelerinin de bir sebebi vardı. Kök, yani gök, göğün rengi olan mavilik idi. Aslında Türkler göğe Kök-Tengri, yani mavi gök derlerdi. Bugünkü Türkçemizde kullandığımız “gök” sözü, göğün renginden başka bir şey değildi. Gök renk, kutsal göğün olduğu kadar, Tanrının da bir sembolü idi. Bir şeyi gök rengine büründürmek, veya gök sözü ile beraber söylemek, o şeyi kutsal saymak veya aralarında Tanrı ile ilgili bir bağ kurmak isteğinden ileri gelmeli idi.
Altay, Yakut gibi birbirinden çok uzakta bulunan Türklerin yaratılış destanlarının tümünde, kainatın başlangıcından beri başlıca iki varlık vardı: Tanrı ve şeytan.
Kurt, Türklerde kudret ve güçlülüğün bir timsali idi. Bu, bütün Türkler için bir atasözü haline gelmişti: "Kurda ne için boynun yoğun demişler, işimi elimle tutarım da onun için, demiş."
yeri göğü yaratan bir tane Tanrı vardi. Türkler her ne kadar göğe Tanrı (Tengri) diyorlar idiyseler de, gök kendi kendine bir Tanrı değildi. Belki de Tanrı gök yönünde olduğu için öyle denmişti.
Kuş totemi veya sembolleri daha ziyade ileri toplumlarda görülüyordu. 24 Oğuz boyunun sembol kuşları bunun en güzel bir örneğidir, ilk Türk Müslüman dervişleri de zaman zaman bir kuş donuna girerlerdi. Mesela Ahmed Yesevî, Turna donuna; Hacı Bektaş Veli güvercin donuna; Abdal Musa ise geyik donuna bürünürlerdi.