Türk İmparatorluğu şu anda bizimle ve Avrupa medeniyeti ile ittifak halinde. Ancak durum böyle olmasa ve aynı savaşa birlikte girmesek bile Türk hükümdarının ve Türk Milletinin kahramanlığını takdir etmek zorundayız.
Türk kanunlarına göre gayr-ı müslim erkekler arazi sahibi olamayacakları için Mr.Calvert bu arazileri karısının adı altında kayıdt ettirmiş. Bu örnek belki size Türk kanunlarının gevşekliği hakkında bir fikir verebilir. Devlete ödenmesi gerekli toprak vergisi senede on sterlin kadar. Ayrıca öşür de verilmesi gerekli. Ancak Mr.Calvert değil öşürü, toprak vergisini bile ödememiş. Bu topraklara sahip olduğunun üçüncü yılında sadece öşürü yüzelli sterline ulaşmış. Mr.Calvert Türk topraklarını gerek tarım,gerekse maden yönünden tükenmez olarak niteliyor. Yiyecek, içecek ve yatacak ihtiyaçlarından başka senede üç sterline çalışmaya razı olacak Türkler varken, yılda on sterlin verip Yunanlıları çalıştırmayı tercih ediyor.
Türkiye'de halk arasında basit bir hayat sürer gider. Halk emirlere uyar. Türkler arkadaş canlısıdırlar. Camilerden dağılan halk fesattan, zorbalıktan arınmış, efendi ve naziktir. Ancak insanın üzüldüğü nokta bu halkın büyük çoğunluğunun cahil oluşudur. Geçenlerde birisinden İngiliz ve Fransız donanmasının buraya gelişinin sebebinin
Mr.Calvert Gelibolu ve Truva'daki çiftliklerine Avrupa malları, aletleri getiriyor, bu çiftliklere şimdi eski Dardanus şehrinde bir başka çiftliği eklemek çabasında. Köylülere tavsiyelerde bulunuyor, ilaç dağıtıyor. İşini öylesine geliştirmiş ki, bir ayağını buraya bağlamış artık. Yılda % 20 faiz ile köylülere borç para vermiş. Şimdi paralari topluyor. Borç para verdiklerinin hepsinin Yunanlı olduğunu kaydetmeliyim. Mr.Calvert acı tecrübelerden sonra artık Türklere ödünç para vermemeyi tercih ediyor. Mülümanlığı ka bul ettikleri iddia edilen iki hıristiyani eski dinlerine geri döndürmüş. Lord Stratford'un gayreti ile yakınlarda çıkarılan af olmasa epeyce ağır bir para cezasına çarptırılacakmış. Sözün kısası, epey faal bir kişi.