Çocukluk ve gençlik yıllarımda eserlerini severek ve benimseyerek okuduğum, Reşat Nuri'nin üzerimde yer eden dünya görüşünü, kalbimin derinliklerinden kopartarak ait olduğu mahfile çoktan iade ettim. Artık kendimi Reşat Nuri'siz eserler okumaya alıştırdım. İnsanlar günün birinde en sevdiklerini bile içlerinden söküp atabiliyorlar. Artık onun Çalıkuşu'nu okumaktansa, ağaçtaki saka kuşunu seyretmeyi tercih ederim. Çok saygı duyduğum gönlümdeki büyük Türkçü, Reha Oğuz Türkkan'ın yakını olması bile, Reşat Nuri'nin masonluğunu yazmama engel olamaz. Asıl kabahat Reşat Nuri'nin bu durumunu yıllarca saklayıp, ifşa etmeyen muharrirlerde. Geçte olsa bu üstadı-azamın masonluğunu açıklamamız, Türk insanına buruk bir hüzün verecektir sanırım. Ne yapalım hayat herşeye rağmen devam ediyor. Kendilerini zaman içerisinde bir milli kahraman ilan edenlerin masonlukları geçte olsa gün ışığına çıkabiliyorsa, onların sahte milliliğini bugünlere kadar gizli dehlizlerinde saklayanlar utansınlar. Kokuşmuşma sonluğun gizi, güze dönüşmüşse, kışı pek uzak sayılmaz. yakın gelecekteki yok olma yollarında. Hiçbir şey son suzluk değildir. O nedenledir ki, masonluğun uzantısı olan siyonizmde, günün birinde bitmek zorundadır.
Türkiye'de masonluk Osmanlı'dan bu yana; Emanuel Karoso, Hayim Naum, Metr Salem, Becerano ve Nesim Mazlıyah'a kadar, bazan uykuda bazan bir derenin şırıltıları gibi yol almıştır.
Masonluk aslında bütün ülkeleri esareti altına alan, yaklaşılıp, gözle görülüp ve bir türlü tutulamayan gizli locaların hüküm sürdüğü siyonist idare tarzıdır.
Böylesine gizli ve güçlü kabine, bütün dünya'ya sermayedarlarıyla egemen olup mason localarını kurarak, yalnızca siyonist idarecilerin emirleriyle, Yahudi kuruluşlar tarafından denetlenmiştir. Şu kadarını açıklıkla söyleyebilirim ki, hiçbir devirde ve hiçbir dönemde Yahudinin sağcısı, solcusu ve komünisti asla olmamıştır ve olmayacaktır da...
Zira Yahudi, her zaman Yahudidir. Din'de değiştirse, mezhep'te değiştirse Yahudilik ideallerinden asla vazgeçmez. Bütün dünyadaki Yahudiler, doğuştan masonizmin asli üyesidirler. Arapların birbirlerine düşerek, 1948 senesinde İsrailoğullarına teslim ettikleri Kudüs, onlar için ancak mavi gönyeli bayraklarının dalgalandığı, temsili toprak parçasından başka bir şey olamaz. Aslında Yahudilerin görünmeyen gizli devletlerinde, bütün dünya'ya nüfuz eden bir sermaye hükümeti vardır ki, onun adı da siyonizimdir.