Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi

İlber Ortaylı

Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi kitap alıntılarını, Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rönesans'ın İki Gözüyle
Osmanlı yönetim sistemi hakkında siyaset biliminin babası, Rönesans İtalya'sının parlak diplomatı Machiavelli ilk analizini yapmıştır. ... Avusturya İmparatoru'nun İstanbul sefiri Ogier Ghiselin von Busbecque... "Hükümdarın lütfu ile yönetici olanların yönettiği Osmanlı İmparatorluğu'nun her parçası hükümdarın otoritesine sıkı sıkıya bağlıdır. Böyle bir ülke zaptedilemez. Ancak, edilirse idaresi çok kolaydır. Oysa bir sürü feodal lordun krala kafa tuttuğu bir Fransa kolayca zaptedilebilir. Ama orada tutunmak müstevli için çok zordur." Tarih bu kehanetin tam tersini gösterdi. Fransa gibi ülkeler zaptedilemedi; Osmanlı ülkesi ise 17. yüzyıldan sonra yavaş yavaş erimeye başladı. Ama hiçbir müstevli orada kolayca tutunamadı.
Sayfa 191 - Bu 16. yüzyıl adamlarının fikirlerinin özetidir.Kitabı okudu
"imparatorluktaki kumandanlar, vezirler, valiler ve yüksek rütbeli memurların devamlı değiştirilmesi ve çoğunun görev yerinde 6 ay bile kalamaması idari otoritenin aczine, rüşvet, yolsuzluk ve isyanların artmasına sebep olmakta."
1684 Martı'nda Fransa'- nın istanbul'daki elçisi Guilleraques raporu
Reklam
Sasaniler Devrinde İran
Eskiçağlarda devlet sistemi ve yönetim denince akla Ahamanişler İran'ı gelir. Büyük İskender'in M.Ö: 4. yüzyıldaki seferleri ile tarihe karışan bu imparatorluğun Ortadoğu ve Akdeniz Bölgesi'ndeki yönetim, hukuk ve kültürel yapı üzerindeki etkileri henüz tam aydınlatılamamakla beraber İran devlet ve toplum sisteminin eskiçağ monarşilerinin klasik bir modeli olduğu bugün su yüzüne çıkan gerçeklerdendir. Roma devri boyunca Arşaki hanedanının yönettiği Part Devleti, miladi 3. yüzyılda yerini Sasanilere bıraktı. Bu devletin Ortadoğu ve Akdeniz uygarlığında devlet yönetimi ve kültürü bakımından önemli bir yeri vardır.
Osmanlı Mahalleleri
19. yüzyılın ilk yarısına dek mahalleleri yönetenler imamlardı. İmam padişah beratı ile tayin edilip aynı zamanda mülki ve beledi bir amir olan kadının mahalle düzeyindeki temsilcilerindendir. (Gayrimüslim mahallelerinde bu görev ruhani reis ve cemaatin kocabaşısına aittir) İmam doğum-ölüm gibi nüfus kayıtlarını tutardı. Bundan başka bir kimsenin o mahalleye yerleşmesi için, mahallenin sakinlerinden birinin ve imamın kefaleti şarttı. İmam böylece zincirleme olarak birbirine kefil olan mahalle halkının hepsinin kefilidir.
Sayfa 233Kitabı okudu
Osmanlı Şehirleri
Bütün geleneksel şehirlerde olduğu gibi, Osmanlı şehrinin merkezinde de bir cami, merkezi devlet ofisi, eyaletlerde sancakbeyi konağı ve nihayet Avrupa şehirlerinde de bulunan lonca binası ve depo gibi bir bedesten vardır. Bunlar genellikle abidevi binalardır. Bu yapılar şehrin merkezdeki büyük meydanı üzerinde yer alır. Çekirdek bölgenin hemen etrafında zanaatçıların ve esnafın bulunduğu çarşı vardır. Saman pazarı, hayvan pazarı gibi yerler şehrin çevre kesimine veya varsa limana yakındır. Bu iş bölgesinden sonra konut bölgesi yer alır.
Sayfa 214Kitabı okudu
Sasaniler Devrinde İran
Sasani ordusunda süvarilerin ve fillerin başarıyla kullanılması sayesinde Şehinşah I. Şapur 260'ta Edessa'da (Urfa) Roma İmparatoru Valerianus'u yendi. 627'de Bizans İmparatoru Heraklios, II. Hüsrev'i yenilgiye uğrattı ve aşağı Fırat kıyısındaki Ktesiphon'a (Medain) girdi, kenti yağmaladı. 635'te Halife Hz. Ömer'in orduları Kadısiye'de Şah Yezdicerd'in ordularına yenerek Sasani İmparatorluğu'nu tarihe gömdüler. Bu olayla İslamlaşan İran'ın eski kültür kaynakları ve kültürel bağımsızlığı ortadan kalkmadı ise de epey sarsıldı. Ancak İran kültür ve devlet örgütü de gelişen İslam İmparatorluğu'na model oldu.
Reklam
Kapitülasyon
Teoriye göre; İslam ülkesine gelen bir harbi (gayrimüslim ülke tebası) cezalandırılır ve malları yağmalanır. Salimen ikamet etmesi ve ticaret yapabilmesi için kendisine eman verilmesi gerekir. İşte hükümadarın verdiği bu izin beratı (ahidname) kapitülasyondur.
Sayfa 257Kitabı okudu
7 Ekim 1571'de Lepanto'daki (İnebahtı) deniz mağlubiyeti Osmanlı donanmasının Akdeniz tarihinden silinmesinin başlangıcıdır. Bu tarihten sonra Akdeniz'deki Osmanlı denizciliği Girit'i el'an ellerinde tutan Venedikliler ve diğer Katolik devletler tarafından engellenecek bu da Mısır ve Kuzey Afrika ve hatta Lübnan gibi ülkeler üzerindeki Osmanlı iktisadi ve siyasi hakimiyetini sarsacaktır.
Sayfa 258Kitabı okudu
Arap Fetihleri
Haccac-ı Zalim, Kuteybe bin Müslim, Abdurrahman gibi kan dökücü fakat yetenekli komutanların yönettiği Arap ordularının zor ilerleyişinin nedeni vardır. Bedevilikten ileri gelen askeri yetenek, sürat ve otoriter organizasyonla Araplar, Mısır, Suriye, Mezopotamya'da ve İran'da kolay başarı elde etmişlerdir. Fakat göçebe devlet ve ordu sisteminin getirdiği benzer niteliklere sahip Türk aşiretleri karşısında bu başarıyı elde edemiyorlardı.
1683’te Viyana’nın Osmanlı orduları tarafından ele geçirilmesini önleyen önemli bir sebep olarak Polonya Kralı Jan Sobieski’nin başarılı hücumunu ve uyguladığı stratejiyi gösteriyorlar.
Sayfa 275Kitabı okudu
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.