Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk Kültürü Üzerine Kuşatıcı Bir Söylev

Türkiye'nin Zihin Tarihi

Hilmi Yavuz

Türkiye'nin Zihin Tarihi Gönderileri

Türkiye'nin Zihin Tarihi kitaplarını, Türkiye'nin Zihin Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Zihin Tarihi yazarlarını, Türkiye'nin Zihin Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Türkiye Zihin Tarihi ( Osmanlı olmadan olur mu ) ??
Hilmi Yavuzun okuduğum ilk kitabı . Dili ve üslubu bana ağır geldi desem yeridir . Türkiye'nin Zihin Tarihi kitabı . Elbet yer yer yakaladım yazarı ne anlatmak istediğini kavradım ama yinede yetersiz kaldım denebilir . Kitap 3 bölümden oluşuyor Osmanlıyı kavramadan yada Anlamadan bir Türkiye ( düşünce ) tarihi oluşturulamıyacağı belirttiği bölüm Osmanlı Zihin Tarihi . 2 kısım Kültürel Kimlik ve son olarak 3. kısım Demokrasi . En çok 3. Kısma vakıf olduğum söylenebilir Jakobenlik , Darbe ve Demokrasi üzerine söylevler ilgi alanıma giriyordu çünkü . Aslında yazara katılmamak mümkün değil Osmanlıyı yada Selcukluyu kavramadan Türk tarihini yada Türkiye tarihini anlamak mümkün mü ?? Yeni bir devlet yeni bir ulus inşaa ederken sadece batıcı olmak yada batıya özenmek ?? Cumhuriyet ile birlikte daha önceki tarihi yok saymak ?? Bir ulus bir devlet inşaa etmek için yeterli miydi ?? Kitapta Osmanlı'da ölüm ritüelleri , Kent ve Kimlik , ayrıca Demokrasi kısımları dikkatimi çeken bölümler . Okunası kolay bir kitap değil Sosyoloji , Felsefe , Tarih ilgi alanınıza giriyorsa ilginizi çekebilir . İyi okumalar
Türkiye'nin Zihin Tarihi
Türkiye'nin Zihin TarihiHilmi Yavuz · Timaş Yayınları · 201147 okunma
Özerk bireylere gelince, bu Türkiye'de somut tekabülü çok az olan bir tipolojidir. Modernleşmesini devlet eliyle ve baskı yöntemleri kullanarak yürütmüş bir ülkede 'modernleşmenin devlet tekeline alınması, aydını devletçi hale getirmiş' olduğu söylenebilir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Bireyi, edilgin bir kültür tüketicisi durumuna getiren kitle kültürü; sanat, eğlence, dinlenme, boş zamanlarını değerlendirme gibi hayat pratiklerini, tüketim eylemine dönüştürüyor. Sanat, dinlence, eğlence metalaşırken, bireyin bunlar karşısındaki eylemleri de, doğallıkla, tüketim eylemi oluyor.
Sayfa 144Kitabı okudu
"Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin-olmayış durumundan kurtulup aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır."
Sayfa 66 - Immanuel KantKitabı okudu
Duverger'ye göre Kemalizm, tıpkı jakobenlik gibi, bir 'Vatan tehlikede!' kuramıdır; milliyetçidir ve 'halka karşı, halk için' bir yönetimdir.
Sayfa 207
1923-1925 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devletidir.
Sayfa 193
Reklam
Türkiye, Metin Toker'in daha 1950'li yıllarda koyduğu bir teşhisle, 'dikensiz gül bahçesi'dir. Dikensiz, yani muhalefetsiz, susturulmuş, bir Türkiye! Çok partili sivil bir demokrasinin rafa kaldırıldığı bir Türkiye!
Sayfa 191
Türkiye, hâlâ bürokratik hâkimiyet geleneğini yeniden üreten bir toplum: Bu bağlamda Osmanlı'dan bu yana değişen bir şey yok.
Sayfa 186
Sabahattin Eyüboğlu: Türk kültürünün kökenini, Orta Asya'da ya da Batı'da değil, Anadolu'da aramak gerekir!
Sayfa 111
Osmanlı İmparatorluğu'nun bürokratik ve despot bir dev­lete dönüşmesinin, Fatih Sultan Mehmet'le başladığını biliyoruz. Şer'î hukukun yara sıra, örfî hukukun kodifikasyonu ile birlikte Osmanlı'nın kuruluş dönemine hâkim olan 'kerim devlet' konseptinin yerini, 'ceberrut devlet' konseptinin aldığını da
Sayfa 54
Reklam
Âşıkpaşazâde, Osmanlı Devleti'nin Ahîyan-ı Rum, Bâcıyan-ı Rum, Gâziyan-ı Rum ve Abdalân-ı Rum diye adlandırılan dört örgüte dayanarak kurulduğunu bildirir.
Sayfa 54
"Tanzimat'tan Cumhuriyet'e yapılacak bir soykütük çalışması, 'gelenekçi' entelijansiya ile 'modernist' entelijansiyanın ideolojik konumlarında hiçbir değişiklik olmadığını, Tanzimat'tan bugüne temelde aynı çorbanın ısıtılıp ısıtılıp önümüze konulduğunu gösteriyor."
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.