Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkler Almanya'da

Bekir Yıldız

Türkler Almanya'da Gönderileri

Türkler Almanya'da kitaplarını, Türkler Almanya'da sözleri ve alıntılarını, Türkler Almanya'da yazarlarını, Türkler Almanya'da yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beşinci Bölüm
Bir memlekette evde oturan veya oturtulan kadın sayısı ne kadar çoksa, o memleket o kadar geç kalkınmaya mahkûmdur.
Sayfa 149 - everest yayınları 1. basım haziran 2012Kitabı okudu
Oysaki hepsini, Almanya'da hazmedemeyecekleri bir problem bekliyordu.
Yabancı oldukları için her zaman haksız sayılacaklardı... Bu bakımdan hiçbir zaman kendilerini savunamayacaklar, haklı oldukları konularda bile Almanlar: "Öyleyse neden geldiniz?" Diyerek suratlarına bir sus şamarı indireceklerdi. Böylece bu insanlar en sonunda anlayacaklardı ki, vatanında haklı olamayan, başkalarının vatanında hiçbir zamsn haktan bahsedemez.
Sayfa 138
Reklam
Yabancı topraklarla birlikte, öksüzlük duygusu arttı. Zaten bulutlu olan iç dünyamda sanki yağışlar başlamıştı. İçime ılık ılık düşen damlalar... Bu damlalar, belki kara oğlumun gözyaşları, belki beni gurbete salan anamın ağıtları, belki de müşfik karımın, kadere sızlanışıydı...
Sayfa 11
Bizde yardımı şahıslar yapmaz. Çünkü kimsenin yardıma ihtiyacı yoktur. Yardım yapmayan değil, yardıma muhtaç olan utanmalı.
Sayfa 59
Göç bu tükenişe son direniş... Belki de kaçmakta olan gizli bir kahramanlık... Gideceği yerin üstünlüğünü peşinen kabullenmiş, küçüklük duyguları içinde kıvranan, arsızlaşmış kahramanlık...
Sayfa 1
195 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Atasözünden başka bir şey üretememiş atalarımız
Kalemiyle daha önce "Darbe" kitabı sayesinde tanıştığım Bekir Yıldız'ın ilk kitabı olan "Türkler Almanya'da" ile merhabalar. Ilk kitap olması kimswyi aldatmasın, şayet muazzam bir kitap. Üstelik otobiyografik özelliğe de sahip. Adından anlaşılacağı üzere kitabımız çalışmak amacıyla Almanya'ya göç eden Türklerin
Türkler Almanya'da
Türkler Almanya'daBekir Yıldız · Everest Yayınları · 201224 okunma
Reklam
“Bir teselli arayarak, tarihe kulak kabartıyorum: Avrupa’da at oynatan atalarımızın nal sesleri geliyor. Ferahlıyorum. Fakat o ses, şahlanış, yavaş yavaş kayboluyor, uzaklaşıyor hatta düşünülemez, tasavvur edilemez şekle giriyor. Çünkü şimdi biz, Avrupa’da ancak ellerimizi açabiliyoruz. Ve başımı önüme eğiyorum...”
Sayfa 194 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Fakat hiçbir Alman yoktur ki, Türkiye’ye geldiğinde bir halı peşine düşsün. Hiçbir Alman yoktur ki, “desinler” hastalığına tutulmuş olsun. Gene hiçbir Alman yoktur ki, memleketinde bulunmayan veya kendi öz malı olmayan şeylere karşı yapışkan olsun. Oysaki bizler, ancak at arabası yapmayı becerebilirken, son model arabalarla at arabası için yapılan yollarda caka satıyoruz. Arabayı kullanan, iki kere ikinin dörtte ettiğini bilmez, yanında karışı vardır sosyete heveslisi, çarşafıyla arkada anası oturur, cami meraklısı...”
Sayfa 139 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Çünkü Almanya’da çalışan her Türk işçisinin hayatında, rakibinden yumruk yiyen zayıf bir boksörün dramı vardır. Körpe bedenimiz, sizin iş hayatınıza uygun olarak yaratılmamış veya hazırlanmamıştır. Biz kuzu eti yeriz, siz domuz eti; biz sıcak iklimin sıcakkanlı insanlarıyızdır, sizlerse soğuk iklimin katı insanları...”
Sayfa 106 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Burada çok yağmur yağarmış doğru mu?” diye sordu. “Evet,” dedim, “çok yağar. Çünkü burada yağmur yağması için, yağmur duasına çıkmazlar, dua için harcayacakları zamanı ağaç dikip orman yetiştirmekle değerlendirmişler ve Almanlar yağmur için dua etmeyi o kadar unutmuş ki, şimdi de yağmurun önünü alamıyorlar.”
Sayfa 78 - Everest YayınlarıKitabı okudu
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.