Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk'üm Özür Dilerim

İskender Öksüz

Türk'üm Özür Dilerim Sözleri ve Alıntıları

Türk'üm Özür Dilerim sözleri ve alıntılarını, Türk'üm Özür Dilerim kitap alıntılarını, Türk'üm Özür Dilerim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski Yazıtlarımız…
‘Türk Edebiyatı, Orhun Kitabelerinden başlar, Yusuf Has Haciplerden, Gazneli Mahmutlardan, Fuzuli ve Baki’lerden; Yahya Kemal’lere uzanır..’ ‘Göktürk Yazıtları, siyasi nutuktur, nasihattir, geçmiştir. Siyasi liderlerin yöneticilere, halka ve gelecek nesillere hitabıdır...’
Sayfa 205Kitabı okudu
Eski Çağlarda Kahramanların Yaş Ortalaması…
‘Eski çağlardaki kahramanların yaş ortalamasına bir göz atın. Çoğu yaptıklarını ömürlerinin ilk 30 yılında tamamlamak zorundaydı.. Roma’da ömür beklentisinin 40’ın altında olduğunu biliyoruz. “Tüfek, Mikrop ve Çelik” kitabı Tübitak tarafından Türkçede yayımlanan Jared Diamond, modern insana has olan menopozun nasıl bir avantaj getirdiğini inceler. Gerçekten üremeye engel olan bir değişim, nasıl olup ta ortaya çıkar ve genlere hakim olur? Vardığı sonuç şudur: Her doğum Anne için belli bir ölüm riski taşır. Modern Tıp bunu en aza indirmiştir. Belli bir yaştan sonra doğumun durması, kadın ömrünün uzamasını sağlamıştır. Bu uzamanın, menopoza giren kadının kendi soyunun çoğalmasında bir avantaj teşkil etmediği muhakkak. Fakat, onun kafasında taşıdığı bilgi, içinde yaşadığı toplumun soyunun çoğalması yönünde kesin üstünlüktür. Diamond, tezini anlatmak için bir kıtlık yılında, kabilenin en yaşlı kadınının sözlerini hayal eder: “Ben çocukken de böyle olmuştu. O zaman şu dağın eteklerinde yetişen falan bitkinin köklerini çıkarıp yemiştik.”.. Bu söz bir kabilenin hayatını kurtaracak bilgidir. Peki erkekler? Erkekler anlaşılan o zamanlarda da tıpkı bugünkü gibi daha az yaşıyorlardı.. Nesilden nesile bilgi aktarılabilmesi, insanoğlunun tabiattaki avantajıdır”....
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Tarih & Tarihçiler üzerine…
‘Dünyada tarihçiler, bizimkilere göre çok basit bir işle uğraşırlar; Geçmişimizde ne olmuştur? Nasıl olmuştur? Ne zaman olmuştur? Niçin öyle olmuştur?.. Bizimkilerin programı ise daha atılgandır: Bu milletin tarihi nasıl olmalıdır? Nasıl olursa maksada uygundur? Sonra iş, o tarihi keşfetmeye gelir; Öyle bir tarih mutlaka vardır. İyi bakın, bir yerlerde saklanmıştır, onu bulup çıkaralım!...’
Hayata daima gülümseyiniz!…
‘Türkiye’den çıkıp doğumuzdaki veya batımızdaki herhangi bir ülkeye gittiğinizde, sizi ilk çarpan insanların birbirine gülümsemesidir. Asansöre bindiğinizde, sokakta, mağazada göz göze geldiğinizde bir gülümsemeyle, bir selamla karşılaşırsınız.. Memleketimize gelen yabancılar da ilk bakışta kendi ülkeleriyle bu farkı hissetmiş olmalılar ki, bize “Gülmeyen insanlar/Ciddi insanlar ülkesi” etiketini uygun görmüşlerdir...’
Sayfa 238Kitabı okudu
Yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtulmalıyız…
‘Kapısal tokmak’, ‘Penceresel cam’ desem yadırgarsınız. Fakat ‘Anayasal düzen’, ‘Kamusal alan’ dediğim zaman yadırgıyor musunuz? Niçin ‘Anayasa düzeni’, ‘Kamu alanı’ değil? ‘Atatürk Cadde’, ‘Vatan Cadde’ kulağınıza nasıl geliyor? Yabancı.. Bağlanan eki ‘i’nin sokak isimlerinden tamamen kalktığının farkında mısınız? Yabancı dillerin boyunduruğu işte böyle gelir... Milletin temelinde dil vardır. Dil, iki yoldan milleti oluşturur: 1) Milletin nesiller arasında zaman üzerinde bağ kurar; 2) Milletin yaşayan fertleri arasında, mekan üzerinde bağ kurar...” (s.204)
Sayfa 184Kitabı okudu
Acı tespit
Ne Batı ne de başkaları bizim kayıtsız şartsız dostumuzdur. Aynı şekilde kayıtsız şartsız düşmanımız da değildir. Onların çıkış noktası bizim hayrımız veya şerrimiz değil, kendi milli menfaatleridir... ...Bizim "aydınımızın" zihninde ise, dostlarımız ve mutlaka düşmanlarımız vardır. Bulunmayan tek şey, milli menfaatlerimizdir.
Sayfa 34
Reklam
"Biz olmayandan nefret etmezsek 'biz olan'ı sevemeyiz. Bir asrı aşan duygusal terennümlerden sonra acıyla tekrar keşfediyoruz bu eski gerçekleri."
Birkaç yıl önce, bir Kültür Bakanımız, "Gelen İranlı turistlere tercümanlık yapacak, bir tane Farsça bilen eleman bulamadık hâlbuki üniversitelerimizde 13 Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü var." diyordu. Bu değerlendirme son derece basit bir başarısızlık hükmüdür.
Sayfa 193Kitabı okudu
Lynn, 2006'da Avrupa ülkelerinin zekâ bölümlerini yayımladı. Bütün Avrupa'da en aptalı Türkler ve Sırplar çıktı. En akılları da Kuzey Avrupalılar. Dostlarımız bizim niçin aptal, kendilerinin niçin zeki olduklarını da biliyorlar. Efendim, buz devrinde Kuzey Avrupa halkı büyük güçlüklere göğüs gerdiği için zayıflar elenmiş ve geriye sadece akıllılar kalmış. Daha güneydeki insanlar ise aptalmış ve aptal kalmışlar. "Akıllı adamın buz devrinde kuzeyde ne işi vardı?" sorusu akıllarına gelmemiş. Fazla zekâ insanı bazen şaşırtıyor.
Sayfa 159Kitabı okudu
346 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.