Hava kapalı ve boğucuydu. İnce ince ve rahatsız edici bir yağmur yağıyor, suyun üzerine, zincirlemesine halkalar oluşturup yavaş yavaş yok olan solgun gülücükler atıyordu. Ağaç dalları, yağmurun altında suskun ve hareketsizdi. Sadece teneke olukların dibinde yağmur damlalarının tekdüze sesi duyuluyordu. Kalbini sıkıştıran ve insanın, medeniyetten uzak bir köşede birinin usul usul piyano çalmasını istediği ağır ama güzel havalardan biriydi.