Üç Deniz Öyküsü
Joseph ConradÜç Deniz Öyküsü Sözleri ve Alıntıları
Üç Deniz Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Üç Deniz Öyküsü kitap alıntılarını, Üç Deniz Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sürüklenip gideceksek, tutunduğumuz yeri bırakmanın ne faydası var.
Sayfa 239
Nan-Shan,dalgalanan bir parça gri ipeğin yüzeyine ve titrek parıltısına sahip denize,gözden kaybolan bir sabah izi açıyordu.
Sayfa 26
Günbegün onu idare etmeye ancak yeten, daha faz-la olmayan hayal gücüyle, sakin bir biçimde kendinden emindi; ve aynı nedenden ötürü zerre kadar kibirli değildi.
Korkunun yarattığı hırs köşeye köşeye sıkışmış bir fareyi cesur kılar.
büründüğüm sessizlik yok olmanın ön deneyimi gibiydi.
korkarım çoğumuz, kıyıları gerçekten de kıraç olan bir gölcügün ölü suyunda sonsuza dek çırpınmaya mahkum.
Eğer geri çekilemiyorsan, tam gaz ileri git.
Kalbin arzuladığı yere giden tüm yollar uzundur.
Sürüklenip gideceksek, tutunduğumuz yeri bırakmanın ne faydası var ?
Hayır. Gerçek şu ki hayatta hiç bir şeyi fazla büyütmemek gerek , iyi olsun kötü olsun. Yarı hızda yaşamak gerek. Herkez yapamaz bunu.
Çok gençlerin anları yoktur. Dur durak ve iç gözlem nedir bilmeyen umudun o güzelim sürekliliği içinde günlerini peşinen yaşamak, ilk gençliğin ayrıcalığıdır.
Nan-Shan buharlı gemisinin kaptanı MacWhirr'in öyle bir fizyonomisi vardı ki, dış görünüşü zekasının tam karşılığıydı: Kararlılık ya da aptallıkla ilgili belirgin özellikler ortaya koymuyordu; göze çarpan herhangi bir özelliği bile yoktu; sıradan, duyarsız ve durgundu.
Kişi öncüllerin kilometre taşlarını tanımaya devam eder, heyecanlanarak, eğelenerek , kör talihi ve bol şansı- halk arasında söylendiği gibi kötü muamele ve iyi muameleyi- birlikte kucaklayarak, hak edene ya da şanslı olana kadar birçok olasılık sunan bir sürü bildik acayiplik.
Evet . Kişi devam eder . Ve zaman geçer.- ta ki kişi ileride ilk gençlik bölgesinin de geride bırakılması gerektiği uyarısında bulunan bir gölge hattı fark edene kadar.
Elmas keskinliğinde herhangi bir aletin yapabileceğinden çok daha derinlere inen yumuşak, örtülü bir söz.
Yaşamın bu döneminde , sözünü ettiğim bu anlar gelebilir.
Hangi anlar mı? Şey, can sıkıntısı , bıkkınlık, hoşnutsuzluk anları . İhtiyatsız anlar .
Yani hala genç olanların ihtiyatsız hareketler yapma eğilimi gösterdiği. Anlar , apar topar evlenmek ya da nedensiz yere işten çıkmak gibi.
Kişi çocuksuluğun küçük kapısını ardında kapatır ve büyülü bir bahçeye adım atar. Bahçenin gölgeleri vaatle parlamaktadır. Patikanın her kıvrımı baştan çıkarır.
Keşfedilmemiş bir ülke olduğundan değil. Kişi ,tüm insanların o yoldan sel gibi aktığını gayet iyi bilir .
Evrensel deneyimin büyüsüdür bu, kişi ondan sıra dışı ya da kişisel bir duygulanım bekler.
Kalbin arzuladığı yere giden tüm yollar uzundur. Sürüklenip gideceksek, tutunduğumuz yeri bırakmanın ne faydası var..