Sevgili Mey'in ilk göz ağrısı bu uykusuz meyveler. ilk heyecanı, ilk yavrusu, ilk destanı.
meyvelere ses ve nefes veren, onları şiirle, ruhla süsleyen kısa kısa öyküler. kısa öykülerde uzun uzun yolculuklar. o uzun ve tatlı yolculuklarda kah gülümseten kah düşündüren harika düşler. tüm bu düşlerin peşinde koştururken akıp gidiyor kitap.
bazen peşinizde bir portakal oluyor, bazen "armut" diyorsun, neler neler çıkıyor... kimi zaman yanınıza İda geliyor, kimi zaman da bir fıstık çıt çıt diye kabuğunu kırıyor. bazen de ağacın gövdesindeki yara izlerini kapatırken buluyorsunuz kendinizi. muhteşem bir yolculuk.
**
Yıl 2016 idi. kitap ilk çıktığında ruha deva imzasıyla birlikte aldım. okudum. o gün Mey böğürtlen meyvesini armağan etmişti bana. sara-sarmalaya okumuştum. aradan yıllar geçti, tekrar okudum. öyle fark vardı ki, kendi adıma. Bu kadar olurdu!
öngörüsü harika insan.
armağanını sevgiyle ve yeniden kucaklıyorum. tekrardan ve tekrardan çözülüyorum böğürtlen çalılarının arasında. seni kocaman seviyorum Mey! yeni bebeğini heyecanla bekliyorum ve bittabii yeni armağanımı da.
"mezarlığın mor derinliklerinde cadıların toplantısı var. neden katılmayacak mışım? asi ve siyah örümcekler, sırtıma kristal bir perde dokudu. yüzüme kristal bir peçe." muhteşem!
ilham perilerin hep yanında olsun. cümlelerinde kaybolanların çok olsun. yeni kitabın uğurla gelsin.
