Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahdettin Dosyası Hainlik Belgeleri

Alev Coşkun

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiser Yardımcısı Amiral Webb, 19 Ocak 1919'da Londra'da Hariciye Müsteşar Yardımcılarından Sir Ro- nald Graham'a gönderdiği mektupta şöyle diyordu: "... Görünürde memleketi işgal etmediğimiz halde, şimdi valilerini tayin ediyor veya görevlerinden uzaklaştırıyoruz; polislerini yönetiyor, basınlarını denetliyor, zindanlarına girerek Rum ve Ermeni tutukluları iş ledikleri suçlara aldırmaksızın serbest bırakıyoruz... Demiryollarını sıkıca denetimimizde bulunduruyoruz ve istediğimiz her şeyi müsadere (el koy- ma) ediyoruz... Politikamız, süngünün keskin ucuna dayanıyor... Halife elimiz altında bulundukça İslam dünyası üzerinde ek bir denetleme ara- cına sahibiz... Bildiğiniz gibi Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor...
Sayfa 357Kitabı okudu
11 Mart 1919. İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, Londra'ya gönderdiği iletisinde şöyle yazıyordu: "Yeni hükümet, övünülecek bir çabayla yeniden tutuklamalara başladı. İtaatli bir ata fazla antrenman yaptırıyoruz. Daha fazla adam tutuklarsak bu hükümet istifa eder. Daha iyisini de bulamayız. Başbakan her bir valiye bir İngiliz danışman atamak istiyor. Bizi mahcup ediyor."
Reklam
Sevr Batılı devletler tarafından hazırlanan Sevr Barış Antlaşması, Osman- lı Bakanlar Kurulu'nda 20 Temmuz 1920'de görüşülüp kabul edildi. Ardından Padişah Vahdettin 22 Temmuz 1920'de Saltanat Şûra- sı'nı kendi başkanlığında topladı. Sevr Barış Antlaşması, Saltanat Şûra- sı'na davet edilen 43 kişiden 42'sinin oyu ile kabul edildi. Bu 42 oyun içinde Padişahın da oyu vardı. Ardından Padişah onayı ile seçilen 3 ki- şilik Osmanlı Kurulu (Hâdi Paşa, Tevfik Bölükbaşı ve Reşit Halis) Pa- ris'e gitti. Bu kurul 10 Ağustos 1920'de Sevr'de Türk vatanını bölen, Türklüğü yok eden bu anlaşmayı imzaladı. İngiliz ajanı Rahip Frew, Padişahın İstanbul Hükümeti tarafından 17 Ağustos 1920'de Osmanlı Nişanı ile ödüllendirildi.
Harbiye Nazırı Nâzım Paşa, 30 Temmuz 1919 tarihli şifre telgra fında Kâzım Karabekir Paşa'dan şu istekte bulundu: "Mustafa Ke mal Paşa ile Refet Bey'in mukarreratı hükümete muhalif fiil ve hareketlerinden dolayı hemen derdestleriyle İstanbul'a gön- derilmeleri konusunda mahalli memurlara emir verildiği ve ko lorduca da ciddi
Sayfa 154Kitabı okudu
Casusluk: Kuvayı Milliyecilerin Belgeleri Çalınıyor ve İngilizlere Veriliyor Ankara Hükümeti'nin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşenk başkanlığında bir kurul Paris ve Londra'da görüşmeler yapmak üzere Meclis tarafından görevlendirildi. Kurul Avrupa'ya gitmek için 7 Şu- bat 1922'de İstanbul'a geldi. Dışişleri Bakanı Tengirşenk'in özel kalem müdürü, akrabasının evinde kalıyordu. Polis eve gizlice girdi ve özel kalem müdürünün çan- tasındaki 6 önemli belgenin fotoğrafları çekildi. Bu belgeler, Padişah Vahdettin tarafından İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold'a ulaştırıldı. Açıkçası Padişah Vahdettin, Milli Mücadele'nin gizli belgelerini İngi- lizlere sunuyor, "casusluk" yapıyordu.
25 Mayıs 1920 de Atatürk 'ün mecliste yaptığı konuşma
"Şimdilik bunlardan hiç söz etmemek yüksek menfaatlerimiz gere- ğidir. Eğer maksat, bugünkü halife ve padişaha bağlılık ve sadakattan ayrılınmadığını söylemek ve belirtmekse, bu zat haindir. Düşmanla- rın vatan ve millet aleyhinde kullandıkları bir maşadır. Bugün bu ma- kamı işgal eden zat, bu millet ve memleket için hain bir adamdır..." (Alkışlar, bravo sesleri) Bu kesin yargıdan sonra, Atatürk şunları söyledi: "Ali ve Muaviye dönemini mi yaşayacağız?" (...) "Yüksek meclisinizde şimdiye kadar pek büyük ve cidden tarihi cüretler (saygısızlıklar) gördük. Ne yazık ki şimdi halifelik makamını ve saltanatı işgal eden zat bu millet için hain bir adamdır..."
Sayfa 313Kitabı okudu
Reklam
Damat Ferit'in 12 Mart 1919'da bir Fransız gazetecisine verdiği de- meç şöyleydi: "Size Türkiye'den önce her şeyini borçlu olduğum Fran- sa'yı anlatabilirim. Üç serserinin Fransa'ya savaş ilan ettiği gün gözyaşı döktük (Çukurova'da Fransızların öne sürdükleri Ermeni militanları- na karşı yapılan savaş kastediliyor)." "Fransa'ya savaş ilan etmenin insanlığa karşı savaş ilan etmek oldu- ğunu söyledik. Söyleyiniz Mösyö, milletin ve saltanat hanedanının ma- sum olduğunu söyleyiniz." (Alemdar ve Hadisat gazeteleri)
Sayfa 262Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.