Kendi içindeki deliyi ortaya çıkaramayan, kendisiyle yüzleşemeyen, sürekli kendi duygularının üzerindeki frene basarak dolaşan çoğunluk, bütün bunları yapmayan, içindeki deliyi cömertçe sergileyen mahallenin delisine gülmektedir.
Kanımca, bilimin temelinde felsefe olmalıdır; ama bilimin ürünü felsefi olmamalıdır. Felsefeyi toprağa benzetirsek ağacın kökleri toprakta olmalı ancak meyvenin içini açtığımızda toprak görmemeliyiz.
İnsanların gülmelerini doğrudan ya da dolaylı olarak engellemek demek, onların spontanlıklarını bastırmak, varoluş hazzı duymalarını engellemek demektir.
Bizler, içinde bulunduğumuz ortamı ve kendimizi fark etmek ve bulunduğumuz anı dolu dolu yaşamak yerine, çoğunlukla geçmişi ya da geleceği düşünmeyi alışkanlık haline getirmişizdir.