Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Varoluş ve Psikiyatri

Engin Geçtan

Varoluş ve Psikiyatri Sözleri ve Alıntıları

Varoluş ve Psikiyatri sözleri ve alıntılarını, Varoluş ve Psikiyatri kitap alıntılarını, Varoluş ve Psikiyatri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalniz kalmamak için başkalarıyla beraber olma gereği, birçok insanin gerçekten seçmedikleri insanlarla birlikte olmalarina neden olurken, insan Andre Gide'in sözlerini hatirliyor: "Kendilerini tek başına kalmiş bulmaktan korkan insanlar, kendilerini hiç bulamazlar."
Çocukluk yıllarından alacağı olmayan bir insan düşünemiyorum.
Reklam
Yalnızca yaşamdan vazgeçmeye istekli ve hazır olan, yaşamın gerçek tadını alır.
…bir in­san hakkında bilgi sahibi olmak, onu tanımak anlamına gelmez…Ama bir insanı tanımak, onunla aramızda oluşan "bağı" yaşamaktır.
Yaşama anlam katabilme gücü, yaşamın anlamsızlığını ka­bul etme yürekliliğiyle etkinlik kazanır. Ama çoğu zaman insan bu ürkütücü gerçekle yüzleşmektense, kendisine yabancılaşma pahasına geliştirdiği by-pass sistemleri içinde sıkışıp saklanma­yı yeğler. Yaşamın anlamsızlığıyla yüzleşmek yerine yaşamın anlamsızlığını tartışır. En azından üst sistemlerin beklentileri göz önünde bulundurulduğunda, insanın kendisini süreç olarak gerçekleştirmesinin her zaman mümkün olamayacağını tabii ki kabul etmek gerekir. Ama sanırım önemli olan, kendimizi ne zaman yaratıp ne zaman sattığımızın farkında olabilmek.
Reklam
İnsan kendisini bir "süreç" olarak gerçekleştirir ve onu "durumlara" indirgeyerek anlamaya ve değerlendirmeye çalışmak yanılgılara yol açabilir. Üstelik psikoterapinin amacı, bir durum içine sıkışmış olan in­sanın, bulunduğu yerden kurtularak, ileriye doğru hareket eden bir süreç olarak yaşamını sürdürebilmesine yardımcı olmaktır.
Kim ki kendini geride tutar, o her zaman ön plandadır. Kim ki kenarda durur, o her zaman bir yerdedir. Kim ki kendini göstermeye çalışmaz, o her yerde görünür. Kim ki kendini tanımlamaz, o her zaman seçkin kalır. Kim ki yaptıklarıyla böbürlenmez, ortaya çıkardıklarının değe­ ri kalıcı olur.
''İçinde bulunulan zamanın yaşanama-masının yarattığı boşluk sonucu insan, sürekli geleceği ısmarlamaya çalışarak yaşamını tüketir.''
Bencillik insanın istediği gibi yaşaması değil, başkaları­nın kendisinin istediği gibi yaşamasını beklemesidir.
Reklam
Anlaşılabilme umudumuzu yitirdikçe daha çok beğeni toplamak için çabalarız. Sevilebilmek umuduyla bi­ze ait olmayan bir görüntüyle sunulan benliğimiz bu kez sev­meyi unutur. Derinlere itmeye çalıştığımız öfke ve düşmanlığı, sevilmeden sevmemekte direnerek maskelemeye çalışırız.
Pek çok insanın ego sınırı, narsisizmlerini okşayan sözcükler karşısında çabu­cak eriyip yok oluverir. Egoların birbirine geçmesiyle yaşanan ve bastırılmış düşmanca öğeleri içeren bu olgunun kültürümüz­deki adı "samimiyet" gibi sıcak bir sözcük. Birbirini karşılıklı kullanma eğilimlerinin etkisinde yaşanan ve çoğu kez bilinçdı- şı sadist-mazoşist öğeler de içeren bu olgu, ego sınırlarının kay­bolmamasına rağmen bu sınırların algılanmadığı "birlikte varo- labilme" sürecinin otantik içtenliğinden yoksundur.
''Narsisizm insanın kendisini sevmesini değil, kendine yabancılaşmasını tanımlar.''
Narsisistik kişi gerçek anlamda vermeyi bilemediği gibi, dünyayı kendisine hizmet vermekle yükümlü bir alan gibi algı­lar. Bu nedenle ilişkileri süreklilik ve tutarlık göstermez. Belir­li bir dönemde kimlere ihtiyacı varsa onlarla birlikte olur, bir sonraki dönemin gereğine göre de başkalarıyla. Toplumsal, kül­türel ve politik olaylara ilişkin görüşler ortaya koyabilir, ama kendi dışındaki olgulara katkıda bulunamaz. Katkıda bulunur göründüğü zamanlarda da saygınlığını artırmak ya da çıkarları­nı kollamak gibi narsisistik beklentilerle hareket eder. Çoğun­ luğun kendileriyle başlayıp kendileriyle biten dünyalarda yaşa­ dığı bir toplumda politik olgunlaşma süreçleri de yavaş gelişir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.