İngiltere merkezli Sanayi Devrimi’nin sonucu üretim bolluğunu, buna bağlı pazar bulma hareketini beraberinde getirir. Deniz ticaret yolları ürünleri taşıdığı limanlara bir virüs gibi futbolu taşır. İyileştirici bu virüs gittiği ülkelerde toplumun ruh haline göre karakter kazanır. Barış Işık’ın kitabına işlediği tüm paragraflarda Türkiye’de futbolun kurtuluş ve kuruluş hareketine eklemlendiğini görüyorsunuz. Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne evrilen yılların, post Osmanlı döneminin tüm dinamiklerine göndermeler var. Futbolla ilgilenen herkesin el kitabı kıvamında bir çalışma. Türk futbolunun sosyolojik temellerine kafa yormak için size bolca done verecektir. Kitabı elime almak için heyecan duyuyorum.
Okay KARACAN
İstanbulspor’un siyah rengi ya da Fenerbahçe’nin feneri nereden geliyor? Futbol ile vatanın, milletin, milli mücadelenin ne bağlantısı olabilir? Bu ve bunun gibi gözümüzün önünde duran yüzlerce kıymetli bilgi, binlerce cevapsız soru var. Görmediğimiz, baksak da farkına varmadığımız sorular… Barış, tüm bu soruları görüyor, yanıtlarının peşine düşüyor ve bizi aydınlatıyor. Çünkü Barış, futbola ve spora güzel bir pencereden bakıyor. Yolumuzun Fitbol Dergi’de kesiştiği güzel insanlardan biri olan Barış Işık, bunu popüler olmak, tanınmak için değil, ülke futboluna, futbol tarihine, futbol literatürümüze bir artı değer katmak için yapıyor ve ilk günden beri bunun için okuyor, düşünüyor, yazıyor, yaşıyor. O nedenle elinizde tuttuğunuz kitap, Türk futbol tarihinin harika bir özeti olduğu kadar kişisel bir direnişin, inadın, tutkunun da eseridir. Lütfen özen gösteriniz. Eskiden takımlar, milli marş sonrası hakemin “Türk sporu ve Türk gençliği adına 3 defa..” komutuyla, sağ ol, sağ ol, sağ ol” diyerek tribünleri selamlardı. Ülke futboluna akıttığın her damla ter için SAĞ
OL, SAĞ OL, SAĞ OL Barış…
Can DURUKAN
