Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur

Faruk Duman

Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur Gönderileri

Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur kitaplarını, Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur sözleri ve alıntılarını, Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur yazarlarını, Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
104 syf.
·
Puan vermedi
Yolculuk eşlikçisi niteliğinde bir kitap !
Belirsiz bir zamanda, belirsiz bir ormanda , belirsiz birkaç kişiyle oluşturulmuş bir roman . Romanın tamamında özellikle beton yığınları arasında büyümüş ve doğaya her zaman özlem duyan bireyleri ormana dair doyurucu betimlemeler yer almakta ; öyleki edebi bir dille yazılmamış olmasına rağmen akıcılığı okuyucuyu içine çekiyor.Kitap ilerledikçe, sapkın ve şiddet eğilimli bir aileye, pars’a ve diğer hayvanlara olan acımasızlığa, ormanın derinliklerine şahit olurken belirsizlikler ile de kendi hayal gücünüzü kullanmak durumunda kalıyoruz. Ne sevdim ne de sevemedim , ne öğrendim ne bihaber kaldım.
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Can Yayınları · 2012544 okunma
“Şimdi tutsaksın ama şiire bir sözcük katmış olacaksın."
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın ana karakteri askerliğini yaptıktan sonra ana ocağına dönmüş genç bir adam. Ancak onun için bıraktığı ev ile döndüğü ev aynı değil. Babasının vefatından sonra tek başına kalmış annesinin derinlere, hatta evlerine bile, sinmiş yalnızlık hissi onu bunaltıyor. Üniversite eğitimi aldığı için yaşadığı köyde kendine uygun iş bulamıyor. Yanında
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Can Yayınları · 2012544 okunma
Yine de, prens hayatından memnun. Ormanın sesini dinliyor, ki bu, onu gerçekten çok mutlu ediyor.
Yapayalnız bir insandım ben; hele de bu korkunç, bu yalnızlıkla inleyen ormanda iyice yalnız değil miydim?
Herhalde, çürüyen bir şey, çok geçmeden hayat bulacaktır.
Reklam
"Bizim işler," dedi, yine uzunca bir süre sustuktan sonra yutkundu, "sana göre değil," diye devam etti, "sen yüksekokul mezunu adamsın, çoluk çocuğun yanında, hem inan bana, öyle sana uygun düşecek bir parayı da veremem, ilkokul mezunu adam lazım bana." Yine sustu, çayını yudumladı, neden sonra anımsamış gibi, "Bilemedin ortaokul. Yani... O da olur," dedi.
Bir yaprak cenneti, içinde kaybolunacak bir yeşil dünya hayal edermiş.
Belki her yolculuk özlemi böyleydi; yol bu özlemi tüketinceye dek yürümek, sonra, tükendiği yerde tutup geri dönmek. Hepsi buydu.
Pars, o hep hüzünlü ifadesiyle yavaş yavaş geri çekildi. Ve siste kaybolup gitti.
Reklam
Bir orman, diye düşünüyordum, yalnızca yaprak değildir kuşkusuz, yalnızca ağaç, çalı, börtü böcek de değildir. Burada bu ağaçlar kendilerine özgü havayı, gökyüzünü yaratmış, neden olmasın? Bu sessizlik, bu uğultu ormanın sessizliğidir. Yalnızca burada duyulabilecek bir sessizlik. Burada, yaprakların arasında.
Ormanda göz dolanır, diye geçirdim içimden. Bu, ninemin laflarından biriydi. Ormana fazla gitme, diye tuttururdu ninem, ormanda göz dolanır. Peki bu göz, olursa, nasıl bir gözdür nine, diye sorardım. Ne bileyim, diye anlatırdı: sade bir göz. Kimseye ait olmayan bir uğursuz.
Hayatta her şey ansızın değişebiliyor. Böyle durumlarda insan hemen başka bir yerde olmak isteyebiliyor. Yer değiştirmek.
Uçsana, uçup gitsene. Öyleyse bu kanatların ne işe yaradığını kim söylesin?
676 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.