Washington Meydanı kitaplarını, Washington Meydanı sözleri ve alıntılarını, Washington Meydanı yazarlarını, Washington Meydanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ailevi bağları çok güçlü zengin bir kadınla evlenmek isteyen para avcısı tembel bir erkeğin hikayesi anlatılıyor. Karakterler çok az kitap neredeyse 2 3 ortamda geçiyor yer yer çok sıkıcı yavaş ilerleyen bir yapısı var. Sonlara doğru hızlanıyor. Ortalarını okumayıp ilk 60 sayfa ve son 30-40 sayfayı okusam da aynı olay örgüsünü anlardım.
Romanın ana karakteri alışılmışın dışında yani gösterişsiz, herhangi bir öne çıkan özelliği olmayan, yazarın tabiriyle saf, güzelligi göz kamaştırmayan, durağan bir kız. Yazar ana karakterini sıradan tutarken aynı zamanda ailesi içinde de onu kayırmıyor.. Aksine çok zeki ve başarılı bir doktor olan babası tarafından her davranışı her kararı alay konusu oluyor.. Bir gün genç, yakışıklı, konuşmayı bilen, zeki, parasiz bir adam kıza talip oluyor.. Babası kızına böyle birinin aşık olmayacağını sadece onun parasını istediğini öne sürerek bu evliliğe karşı çıkıyor.. Kız ise bu adamın kendisine gerçekten aşık olduğuna küçük halanın da katkısıyla iyice inanıp evlilikte ısrar ediyor ve olaylar bu eksende gelişiyor..
Karakteri böyle seçmek belki farklı bir yaklaşım.. Bu yaklaşıma göre yazarın olayları iyi anlattığı da söylenebilir ama beni okurken karakterin bu durağan hali açıkca söylemek gerekirse sıktı.. Sadece sonunu görmek istedim ve okudum..
Hayatımda okuduğum en sinir bozucu kitaptı. İlk defa bir kitaptaki tüm karakterlerin bu derece rahatsız edici olduğuna şahit oluyorum.
Konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Ana karakterimiz Catherine'nin baskıcı ve aşırı kendini beğenmiş doktor babası ile fırsatçı sevgilisi arasında kalışını ve bu iki adamın, kızın hayatını nasıl zehir edişini anlatıyor.
Öncelikle Catherine sinir bozucu derecede saf bir kız. Sadece sonunda taktir ettiğim bir hareket yaptı, gerçi biraz geç kalmıştı ama olsun. Ama yine de bu karaktere uzun süre sinirli kalamıyorsunuz çünkü tahammül edebileceğiniz tek karakter.
Babasından bahsetmek bile istemiyorum cidden rezil bir adam. Her fırsatta kızını aşağılamaktan geri durmuyor, güya damadının fırsatçı olduğunu ve kızını üzeceğini düşündüğü için evliliğe karşı çıkıyor ama ama aslında amacı tamamen kendi egosunu tatmin etmek. Bu ne biçim bir baba dedirtecek cinsten biri.
Damat bey Morris itici bir karakter. Konuştuğu her satırı büyük bir sabırla okudum.
Bir de Catherine'nin ortalığı karıştıran bir halası var düşman başına.
Genel olarak kitap sadece bu konu üzerinden yürüyor ve sadece bu konuyu 246 sayfa anlatmaya gerek var mıydı gerçekten diye düşündürüyor bence bu konu 100 sayfaya da rahat sığdırılırdı. Bunun dışında psikolojik tahliller başarılıydı, kitabın üslubu da zorlamayan cinsten.
Genel olarak pek beğenmedim ama keşke okumasaydım da demedim.