Öne Çıkan Yanılmışım Tanrı Varmış kitaplarını, öne çıkan Yanılmışım Tanrı Varmış sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yanılmışım Tanrı Varmış yazarlarını, öne çıkan Yanılmışım Tanrı Varmış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgili 1k ailesi bugün itibariyle 'Farklı Türleri Keşfet' etkinliğimiz başlamış bulunmaktadır.
* Bu iletinin altına yaptığımız okumalardan bize kalan okuma deneyimlerini, alıntı, yorum ve incelemeleri paylaşabilirsiniz.
* Etkinliğe katılmak, etkinlikle ilgili soru sormak ve katılımcı ile tür listesini takip etmek için LÜTFEN
Dawkins ve diğerleri, Tanrı’yı kim yaratmıştır? Sorusunu sormaktadırlar. teistler ve ateistler artık bir şey üzerinde açık biçimde hem fikirler: eğer bir şey var ise, ondan önce daima var olan bir şey olmalıdır. Bu ebediyen var olan gerçeklik nasıl meydana gelmiştir? Cevap, böyle bir gerçekliğin asla meydana gelmediğidir.. Bu gerçeklik her zaman vardı. Seçiminizi yapın: Tanrı veya evren. Biri en başından beri vardı.
Şimdi ateist olmayan insanlara genellikle, bilimsel zihniyete sahip dogmatik ateistlerin "Yine de bir Tanrı olabilir" ifadesini kabul etmeleri için yeterli olduğunu kabul edecekleri bir nedene dair akla gelecek bir kanıt yokmuş gibi geliyor.. Bu nedenle eski ateist arkadaşlarıma şu temel soruyu soruyorum: "En azından üstün bir zihnin varlığını düşünmeniz için bir neden oluşturmak üzere ne olması ya da ne olmuş olması gerekir?
Bu, Shakespeare'in işidir. Shakespeare'in en ünlü oyunlarından
Macbeth'in ilk sahnesinde, Kral'ın ordusunun iki generali Macbeth
ve Banquo, üç büyücüyle karşılaşır. Büyücüler onlarla konuşup
ardından gözden kaybolurlar. Hayretler içerisindeki Banquo, "Dünyanın tıpkı su gibi kabarcıkları
var ve bunlar da o kabarcıklardan. Peki, bunlar nereye gittiler?" der.
"Havaya," diye cevaplar Macbeth. "Ve insan bedeni gibi görünen şeyler eriyerek nefes olarak rüzgâra karıştı." Bu, bir eğlendirici tiyatro ve güzel edebiyattır. Ne var ki "nefes
olarak rüzgâra karışabilen" bir insan olduğu düşüncesi her ne kadar tiyatro ve edebiyat sevenler açısından nadiren bir sorun teşkil etse de, bu düşünce geçmişte "kendisini nereye götürürse götürsün
kanıtları izlemeyi" amaçlayan bu filozofun önüne oldukça büyük bir engel koymuştu.
...
Bir sonraki tatilinizde bir otel odasına girdiğinizi hayal edin. Komodinin üzerindeki disk çalarda en sevdiğiniz albümden bir şarkı çalıyor. Yatağın üzerindeki duvarda asılı çerçeveli resim, evinizdeki şöminenin üzerinde asılı resmin aynısıdır. Odaya en sevdiğiniz koku yayılmıştır. Hayretler içerisinde kafanızı sallıyorsunuz ve valizleriniz ellerinizden düşüveriyor. Birdenbire dikkat kesiliyorsunuz. Mini bara doğru ilerliyor, kapısını
açıp buzdolabının içerisindekilere bakıyorsunuz. En sevdiğiniz içecekler. En sevdiğiniz kurabiyeler ve şekerlemeler. Hatta tercih ettiğiniz marka şişe suyu. Mini bardan çıkıp odaya göz gezdiriyorsunuz. Çalışma masasının üzerindeki kitabı fark ediyorsunuz: En sevdiğiniz yazarın son kitabı. Banyoya göz atıyorsunuz. Kişisel bakım ve temizlik ürünleri, her biri sanki sizin için özel olarak seçilmiş gibi, tezgâhın üzerine dizilmiş. Televizyonu açıyorsunuz; en sevdiğiniz kanal ayarlanmış.Muhtemelen yeni sıcak ortamınız hakkında keşfettiğiniz her yeni
şeyle tüm bunların yalnızca bir tesadüf olabileceğini daha az düşüneceksiniz, değil mi? Otel yöneticilerinin sizin hakkınızda bu kadar ayrıntılı bilgiyi nasıl elde edebildiklerini merak edersiniz. Titiz hazırlıklarına hayret edebilirsiniz. Hatta tüm bunların size ne kadara mal olacağını bir kez daha kontrol edebilirsiniz.
Fakat kesinlikle birilerinin sizin geleceğinizi bildiğine inanacaksınızdır.
...
Birden fazla evren olsun veya olmasın, doğanın kanunlarının kaynağı meselesini sonuca bağlamak zorundayız. Ve bunun için geçerli sayılabilecek tek açıklama İlahi Akıldır.