Dehanın Nörobilimi

Yaratıcı Beyin

Nancy C. Andreasen

En Eski Yaratıcı Beyin Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yaratıcı Beyin sözleri ve alıntılarını, en eski Yaratıcı Beyin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini örgütleyen bir sistem olarak İnsan Beyni
Kendini örgütleyen bir sistem,kelimenin tam anlamıyla parçalarının toplamından daha büyük olan bir bütündür. Var olan ve hiç bir dış güç ya da yönetim planı olmaksızın, kendiliğinden yeniden örgütlenerek yeni bir şey yaratan bir sistem olarak tanımlanır. Kendini örgütleyen bir sistemin kontrolü merkezi değildir. Bütün sisteme yayılmıştır. Buna en basit örnek, harika bir konser izleyen seyircilerin alkışlama şeklidir. İlk başta birbirinden çok farklı ritimlerde,dağınık ve gelişigüzel el çırpılır. Seyircinin heyecanı arttıkça bir kaç kişi tek bir ritm oluşturacak şekilde alkışlamaya başlar. Sonunda, başlarında bunu yapmalarını söyleyen nir "yönetici" olmaksızın,tüm seyirciler uyum içinde alkışlamaya başlar. Duydukları konsere olan hayranlıklarını ifade etmek için yeni ve etkin bir birim olarak kendiliğinden örgütlenmişlerdir.
Kendini örgütleyen bir sistem olarak İnsan Beyni
Kendini örgütleyen sistemlere, bilimin bir çok dalından, küçüklü büyüklü, çok sayıda örnek verilebilir. Bunlardan biri hava durumu sistemlerinin oluşumudur. Biyolojiden örnekler arı,balık ve kuşlarıb sürüleşmesidir. Karıncalar işlevsel koloniler oluşturmak için kendiliğinden örgütleniyomuş gibi görünür. Hava durumu değiştiğinde ve yeni yırtıcı hayvanlar ya da bakteriler geldiğinde, ekosistemler kendilerini dönüştürür. Ekonomik pazar jeopolitik değişimlere ya da maddi kaynakların çoğalıp azalmasına tepki olarak kendini yeniden örgütler.
Reklam
İnsan Düşüncesi Nedir?
Bir tiyatro oyununda kendi repliklerimizi söylemiyor ya da klişeleri ezberden tekrarlamıyorsak, dili yeniden yaratıyoruz demektir. "O anda" tutarlı cümleler oluştururuz, konuşurken kendi söylediklerimizi dinler, sözcük ve cümleleri oluştururken bir yandan da sonraki sözcüklerin neler olacağını planlarız. Tabii ki bunu mümkün kılan, beynin bir milisaniyelik zaman diliminde yeni bağlantılar yaratabilen kendini örgütleyen bir sistem olmasıdır.
Deha Ve Çılgınlık
Uzaylı yaratıklar tarafından dünyayı kurtarmak üzere görevlendirildiginize nasıl inanabildiniz? " Çünkü doğaüstü varlıklara ilişkin fikirler de matematikle ilgili fikirlerin geldiği şekilde geldi, o yüzden ben de ciddiye aldım." / Syvia Nasar, Akıl Oyunları.
Sayfa 100Kitabı okudu
Deha Ve Çılgınlık
Ciddi akıl hastalığı olan daha bir çok üstün yetenekli insan var ve onların meslek yaşamları da aynı soruların sorulmasına neden oluyor? Örneğin, Vincent Van Gogh, yaşamının son yıllarını aralıklı manik ve depresif dönemler eşliğinde geçirdikten, en iyi resimlerinin üç yüzden fazlasını yaşamının son bir buçuk yılında tamamladıktan sonra, otuz
Sayfa 100Kitabı okudu
Deha Ve Çılgınlık
Galton'a göre tüm dehalar erkek ve "Negrolar" zeka açısından daha geridir.İnsan ırkının öjenik yoluyla iyileşmesine ilişkin düşünceleri, Nazi faşizmi ve anti-semitizmin daha sonra birlikte yürüyeceği soykırımın dehşetiyle doruğa ulaşan geniş bir yol açmıştır. Atom bombasının dünyada ne ölçüde tahribata yol açacağını Einstian nasıl öngöremediyse, Galton'da kuramlarının ne şekilde kötüye kullanılacağını her halde tahmin edememişti.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Zihinsel Rahatsızlık, Yaratıcılık ve Beyin
Tüm insanlar beş duyularının, o muhtesem insan beyninin bile işlemden geçiremeyeceği kadar çok bilgi topladığı gerçeğiyle yaşamak zorundadır.Baska bir şekilde anlatırsak: Eğer dikkatimizi odaklayıp elimizdeki işe (sizin durumunuzda, bu kitabı okumaya) yoğunlaşmak istiyorsak, çevremizde olup bitenin çoğunu, pizzanın kokusunu, kedinin miyavlamasını ya da pencereden geçen kuşları algılamazdan gelmek zorundayız. Beynin gereksiz uyaranları filtreleyip dikkati odaklama becerisi talamus ve retiküler aktivasyon sistemi olarak bilinen bölgelerindeki mekanizmaların arabuluculuğuyla gerçekleşir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Yaratıcı insanlarda, Zihinsel hastalıkları tedavi etmenin yöntemleri nelerdir?
Roman Yazarı Richard Stern, Lowell'ın tepkisini, 27 Aralık 1968 tarihli günlügünde şöyle anlatıyor: "Bana Lityum kapsülleriyle dolu bir şişe gösterdi. Kopenhag'dan yeni bir armağan. Sorununun ne olduğunu duymuş muydun? "Tuz eksikliğiymiş." On sekiz yıldır ilk kez kriz geçirmemişti. Geçtiğimiz on sekiz yıl boyunca on dört ya da on beşine tanık olmuştum. Korkunç bir aşağılanma ve zaman kaybı. Seans başına 50 dolar ( tabii bir de taksi parası) verip, hafta da beş kez taksiyle Riverdal'e giderdi. Şimdiyse günde bir kapsül alıp, terapiye haftada bir gidiyordu. Yüzü rahatlamış görünüyordu, acı dolu krizlerin ve bu krizlerin geleceği beklentisinin ağırlığı artık o yüzde görülmüyordu." Lowell'ın biyografisini yazan edebiyat eleştirmeni lan Hamilton, Lityum tedavisinden sonra ürettiği şiirlerin "vasat bir özgürlüğe" sahip olduğu yorumunu yapmıştır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Yaratıcı insanlarda, zihinsel hastalıkları tedavi etmenin etkisi nelerdir.
Örneğin, Amerikalı büyük kompozitör Aaron Copeland şöyle demişti: " Aşırı depresyon bir sanat eserinin ortaya çıkışıyla sonuçlanamaz, çünkü sanat eseri olumlayıcı bir eylemdir." Ressam Raphael Soyer'de aynı görüşü ifade ediyor: " Depresif olduğum zamanlarda, çalışmanın daha güç olduğunu biliyorum." Çalışma Grubu'ndaki yazarlarım da, ruhsal bozukluk yaşadıkları dönemlerde genellikle yaratıcılık gösteremediklerini söylemişlerdi.
Sayfa 135Kitabı okudu
Nasıl Bir Çevre Yaratıcılığı Besler
Pico Della Mirandola gibi alimlerin sloganı şuydu: "Her Çeşit bilgi beni ilgilendirir"
Sayfa 162Kitabı okudu
310 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.