Yazının Felsefesi Gönderileri
Yazının Felsefesi kitaplarını, Yazının Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Yazının Felsefesi yazarlarını, Yazının Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçek, keskinlik ister, tutku ise sadelik.
İnsanlar güzellikten konuştuklarında, bir nitelikten değil, akıl ve kalpten de değil, daha ziyade, bir etkiden bahseder; kısacası, ruhun o ani yükselişinden...
Gerçek, keskinlik ister, tutku ise sadelik (gerçekten tutkulu olanlar beni anlayacaktır). Ki bunlar bahsettiğim o güzelliğe zıttırlar ve ısrarla güzelliğin ruhu yükselttiğini söylüyorum. Tutku veya gerçek, bir şiirde yer almayabilir; bunlar açıklama getirebilir veya müzikteki uyumsuz notalar gibi efekt verir, fakat gerçek sanatçı, bunları ilk olarak gerçek hedefi destekleyecek şekilde kullanırlar ve ikinci olarak şiirin atmosfer ve özünü yaratan o güzelliğin içine yedirir.
Bununla ilgili olarak, uzmanlık alanım «güzellik» olmakla birlikte, onu takip eden konum, onun en yüksek göstergelerinin tonuna ilişkindir. Güzelliğin her türlüsü, üstün bir gelişimdir; hassas ruhu gözyaşları ile harekete geçirir. Bu nedenle en yerinde şiirsel atmosfer, melankolidir.
Bu noktaları özümsedikten sonra, nakaratımın doğası geldi aklıma. Çeşitli tekrarlardan oluşarak uygulandığında, her uzunluktaki cümlenin sık tekrarında aşılmaz güçlükler olabileceği için, nakaratın, kendisinin özeti olması gerekliliği açıktır. Cümle kısalığındaki orantıda elbette çeşitleme olanağı olur. Bu beni, en iyi nakarat olarak tek bir sözcüğe yöneltti.
Şimdi soru, sözcüğün karakteri ile ilgili olarak ortaya çıktı. Zihnimi nakarata göre yapılandırmak, şiiri kıtalara ayırmaktı elbette. Ve sonuç olarak nakarat her bir kıtaya yakın olarak biçimleniyordu. Böylesi bir finalin sesi gür ve etkili olması gerekiyordu. Bu değerlendirmeden yola çıkarak sesi en gür ünlü «o» ve onunla birlikte kolay türetilebilen ünsüz «r»de karar kıldım.
“Güzelliği incelerken yaşanan o yoğun, saf ve yükseltici hazdan bahsediyorum. İnsanlar güzellikten konuştuklarında, bir nitelikten değil, akıl ve kalpten de değil, daha ziyade, bir etkiden bahseder; kısacası, ruhun o ani yükselişinden...”
"Gerçek, keskinlik ister, tutku ise sadelik (gerçekten tutkulu olanlar beni anlayacaktır)."
56 syf.
·
Puan vermedi
Edgar allan poe bu eserinde kendi şiiri olan 
Kuzgun üzerinden dogru ve iyi yazıyı yorumlamış. Sıklıkla bahsettiği ve kendi eserlerinin hepsinde de uyguladığı üzere iyi bir edebiyat eserinin bir oturuşta okunabilmesi gerektiğini savunmuş ve örnekler vermiş.
Şiirde nakarat kullanmanın evrensel ve en etkili yol olduğunu savunmuş ve aliterastonla beslemek gerektiğini anlatmış. Bir yandan dogru yazı üzerine anlatısını okurken diğer yandan Kuzgun un yazım aşamasını ayrıntısıyla öğrenmiş oluyoruz.
"Eğer herhangi bir edebiyat eseri, bir oturuşta okunamayacak denli uzunsa, izlenim bütünlüğünden sağlanacak son derece önemli etkiden severek feragat etmek zorundayız. Eğer iki oturum gerekiyorsa, dünya meseleleri ve bunun gibi her şey tam anlamıyla mahvolur." 
Edgar Allan Poe
